Cengiz Han ve Zulümleri

Cengiz Han ve Zulümleri

MEHMET FATİŞOĞLU

Tarihçi-Yazar

Bir vatandaş yazmış:

“Dünyanın en ünlü Türkologu Jean Paul Raux son noktayı koydu: Moğollar Türk’tür" diyor.

"Cengiz, Müslüman ve Türk'müş(!)” biri de böyle diyor.

Ben de gerçekleri yazıyorum. Buyurun  Türk iseniz okuyun:

Ortaasya'da Karakurum denilen yerde dağınık topluluklardan bir devlet kuran, asıl adı Temuçin veya Timuçin olan, Cengiz( Hanlar Hanı demektir), putperesttir. (1)

Tarihte Moğollar diye bilinen bu kavmin Türklerle hiç bir ilgisi yoktur. Birlikleri içinde Müslüman Türk komutanlar vardır. Özelliklerinden başta geleni zulüm, katliam ve medeniyeti ortadan kaldırmak, kısacası şehirleri sürülmüş tarla haline getirmektir. Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde İslam savaş hukuku ortaya çıkmıştır. Savaşta (aman) dileyene, yaralıya, kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara, yerleşim yerlerine, ağaçlara ve din adamlarına asla dokunulmaz.

Cengiz Han tahta çıktığında halkına şöyle demiştir:

"Sürü sürü atlar ile koyunlar, kadın ve çocuklar ele geçirip dağıtacağım. Bozkırlarda avladığımız zaman sizin için sürek avları(sürüler halinde avlanan hayvanlar) tertip edeceğim ve avı dağlardan önünüze süreceğim". (2)

 Cengiz Han hükümdarlığı zamanında bu düşüncelerden ayrılmamıştır. Onun için en önemli mutluluk yendiği düşmanların atlarınabinmek ve kadınlarını almaktır. (2)

Çok geçmeden gelişmiş İslam memleketlerini çekirge sürüleri gibi istila ettiler. İslam kültür merkezlerinin en önemli şehirlerinden ’Medayin'i taş taş üstünde bırakmayıp yaktılar yıktılar (...) Ayrıca Buhara,  Semerkant, Nişabur, Tebriz, Hemadan, Tus, Mazenderan, Rey,  Nahcivan, Bedehşan, Belh,Gazne, Multan, Merv, Herat mamuresinde ( gelişmiş şehirlerde) ferd-i teneffüs (nefes alıp veren insan) bırakmadılar.

Bir fırkası(bir gurubu) bir şehre hücum etse behamehal (anında) kemik yığınından bir binadan başka bir şey kalmazdı. Bir ordusu bir sahraya(bir yere) girdiği zaman elbette atları dizkapaklarına kadar kan ile yoğrulmuş çamura batmadan geçmezdi.(...) Moğollar, Merv'i zaptettikleri zaman her Moğol askerinin öldürdüğü Müslüman sayısı 400'ü bulmuştu.(...) Herat şehrinde ise 1600'e varan insan şehit edilmişti.(3)

"Cengiz Han, Buhara'ya girince dosdoğru camiye gitmiş, atını caminin içine kadar sürmüş, sonra kürsüye çıkarak camide korku içinde bekleyenlere bir konuşma yapmış ve kendisinde manevi bir kuvvet olduğunu belirttikten sonra onlara hitaben:

'Ey ahali! Günahlarınızın ne kadar büyük olduğunu anlayınız. Çünkü ben sizin başınıza belay-ı asumani (büyük bir bela) olarak geldim' diyerek, yıldırarak kılıçtan geçirmiştir. (4)

Semerkand şehri halkı başlarına gelecekleri biliyor ve korkuyorlardı. Semerkand şehri hakimi Alaüddin Muhammed ve komutanları şehri Cengiz'e teslim etmek taraftarı değillerdi. Şehirden Cengiz'e elçi gönderildi. Cengiz gelen elçiye Semerkand halkını kılıçtan geçirmeyeceğine söz verdi. Bundan sonra şehrin kapıları Cengiz'e açıldı. Şehre giren Cengiz, bütün Semerkand halkını kadın, çocuk, yaşlı ve hasta tümünü şehrin meydanına topladı, kanallar açtırdı. Sonra da bu topluluğu, bu kanallara diri diri gömdürdü. Tabii, kılıçtan geçirilmedi.

Kaynaklar:

1) Büyük Tarih-i Umumi, cilt: 4,sh. 305, Ahmed Refik Altunay, Osmanlıca baskı.

2) Celaleddin Harzemşah ve Zamanı, sh. 160, Dr. Aydın Taneri.

3) Tarih-i Devlet-i Osmaniye cilt:1,sh.57-58,Osmanlıca eser, Abdurrahman Şeref Bey.

4) Büyük Tarih-i Umumi, adı geçen eser, cilt:4, sh.305.

 

Not: Yapılan zulümlerin çok azı bunlar. Çok değerli tarihçilerin itibarlı kaynaklarında daha ne zulümler anlatılıyor. Hepsini buraya yazma olanağımız yok.

Zalimlerin bir zulmünü daha yazayım.

Ermeni tarihçi Aknerli  Grikor'u okuyalım:

"Cengiz'in 6 oğlundan Khul nigris hastalığına yakalandı. Bu hastalığın nedeniyle korkunç bir cinayet işlendi. Onlar gidip bir Cuhut (Cıfıt) hekimi buldular ve Khul'a getirdiler. Dinsiz sahte hekim, hastayı gördükten sonra hastalığına çare olarak; kızıl saçlı erkek çocuğun karnı yarılarak içine ayağını soktuğu zaman iyileşeceğini söyledi.

Bunun üzerine derhal memleketin her tarafına atlılar gönderildi. Atlılar, ansızın Hıristiyan köylerine girerek sokakta buldukları çocukları kurt gibi kaçırıyorlardı. Çocukların ana ve babaları feryat ederek acı acı ağlıyor ve arkalarından koşuyorlardı, fakat ellerinden alamıyorlardı. Yeis (üzüntü) içinde evlerine dönüyorlardı. Çocuklarını alabilenleri ise okla vurup öldürüyorlardı.(...)

Karınları yarılan çocukların sayıları 30'a çıkmıştı, fakat hasta iyileşmedi. Dinsiz Khul,bu kadar zulüm işledikten sonra iyileşmediğini görünce, çocuklara yapılan zulümden dolayı öfkelenerek, Cuhut hekim getirtip, gözü önünde karnını yarmak ve köpeklerin önüne atmak emrini verdi.Bu emir derhal infaz edildi. KHUL, kendisi de çok cefa çekerek can verdi." (Khul kendini tanrının kardeşi ilan etmişti).

Bunların insanoğluna yaptıkları işkence akıllara zarar.

Örneğin, bir Ermeni papazını 4 tane 1 metre boyunda kazığa iki elleri ve iki ayaklarından bağlıyorlar. Altına ateş yakarak, vücudunun erimesini seyrediyorlar.

 

Kaynak: Moğol Tarihi, sh.27, Aknerli Grikor,

Çeviren: Hrant Anderson, İst. Ün. Ed. Fak. Yayınları.

İlk Müslüman Türk Devleti, Karahlılar, Gazneliler, Tulunoğulları, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti. Bunlar Türk Milleti'nin kurduğu devletlerdir. Hangisi düşmanlarını diri diri toprağa gömdürmüşlerdir.  Türk Milleti'nin tarihinde böyle bir olay görülmez.

Cengiz Han'ı Türk ırkına dahil edenler, Türk Milleti'nin geçmişini lekeliyorsunuz…