Hacı Ali GÜNEÇIKAN
6 Şubat 2023.. Asrın felaketinin tarihi..Kahramanmaraş için tarihinin en büyük sınavlarından biri oldu. 6 Şubat depremleri sadece binaları değil, ruhlarımızı da sarstı. O büyük acının ardından bir yıl boyunca sokaklar sessiz, meydanlar hüzünlü, gelenekler durgundu. Oysa bu şehir, tarih boyunca ne badireler atlattı, ne büyük mücadelelerden geçti. Ve her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardı.
Bugün artık normalleşme sürecini hızlandırmanın, acımıza saygı gösterirken hayata tutunmanın zamanı geldi. Geçen yıl Kahramanmaraş’ın simgelerinden biri olan Abdal Halil Ağa’nın torunları, 104 yıl sonra ilk kez davullarını susturmuştu. Ama bu yıl, kurtuluşumuzun 105. yılında o davullar yeniden çalıyor! Ve bu sadece bir müzik değil, bu bir uyanışın, bir direnişin ve bir dirilişin habercisi.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen AK Parti basın buluşmasında meslektaşımız Gazeteci Şeref Dere, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’e çok anlamlı bir öneride bulundu. Soru değil öneriydi.. Depremin acısına hürmeten bu yıl 6 Şubat’a kadar sessizliği koruyalım, ancak 7-12 Şubat arasında, atalarımızın izinden giderek şehrimizin kurtuluşunu hakkıyla kutlayalım. Çünkü Kahramanmaraş sadece bir felaketin şehri değildir. Kahramanmaraş, direnmenin, mücadele etmenin ve yeniden doğmanın şehridir, demişti sayın Dere..
1920’de, işgal altındaki bu topraklardan Fransız’ı kovduğumuzda davullar çalındı. O gün nasıl ki Maraşlılar, “Kalesinde bayrak dalgalanmayan bir şehirde ezan okunmaz!” diyerek direndiyse, bugün de bu kadim şehrin yeniden ayağa kalktığını göstermek için davulların sesine ihtiyacımız var.
Şeref Dere’nin bu önerisi bir çağrı, bir hatırlatmadır.. Kahramanmaraş’ın yasını da, zaferini de hakkıyla yaşaması gerekir..
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, bu öneriye kayıtsız kalmadı ve çok net bir mesaj verdi. “Abdal Halil Ağa’nın torunları geleneği yaşatacak. Kurtuluş’un 105. yılında davullar yeniden çalacak!”
Bu sözler, sadece bir açıklama değil, bir kararlılığın ifadesidir. Çünkü Kahramanmaraş, kültürüyle, tarihiyle, direniş ruhuyla var olmuştur ve var olmaya devam edecektir.
Milli Mücadele yıllarında düşmana karşı gösterdiği duruşla hafızalara kazınan Abdal Halil Ağa, davullarını satmadığı gibi, mücadelesini de bırakmadı. Bugün onun torunları, aynı inanç ve ruhla kültürlerini yaşatıyor. Geçtiğimiz yıl, asrın felaketi nedeniyle tokmaklar havada asılı kaldı ama bu yıl, tekrar gümbür gümbür indiriliyor. Çünkü bu davul, sadece bir müzik aleti değil; bağımsızlığın, direnişin ve Maraş ruhunun bir simgesidir.
Bu yıl 12 Şubat, geçmişi anmanın, ama aynı zamanda geleceğe umutla bakmanın günü olmalıdır. Geçen yıl her şey sustu, ama bu yıl Kahramanmaraş yeniden haykıracak: “Biz buradayız, biz güçlüyüz, biz ayaktayız!”
Evet, acımızı unutmayacağız, ama yasın ardından ayağa kalkmayı da bileceğiz. Kahramanmaraş’ın kurtuluşu sadece geçmişte kazanılmış bir zafer değildir; bugün de, her şeye rağmen hayatı inşa etmeye devam eden insanların mücadelesidir.
Ve şimdi, o büyük mirasın torunları, Abdal Halil Ağa’nın emanetini yere düşürmeden, tokmaklarını yeniden kaldırıyor. Bu sadece bir gelenek değil, bu bir duruştur. Bu, Kahramanmaraş’ın bitmeyen direnişinin, hiç susmayan ruhunun bir göstergesidir. Davullar yeniden çalıyor…
Ve bu şehir, tarihine yakışır şekilde ayağa kalkıyor.