HABERLER

“Deprem bölgesinde asbestin varlığı kesinleşti ama bakanlıktan çıt yok”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından hazırlanan Asbest Tespit Çalışması Raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “Deprem bölgesindeki varlığı bilimsel çalışmalarla ispatlanan asbest tehlikesinden bölgedeki vatandaşlarımızı nasıl koruyacaksınız?” diye sordu.

“BÖLGEDE FARKLI ASBEST TÜRLERİNİN OLDUĞU BİLİMSEL ÖLÇÜMLERLE KANITLANDI”

TTB ve Temiz Hava Hakkı Platformu’nun asbest analiz raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tutdere, “Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu’nun Deprem Bölgesinde Üç Kentte Asbest Tespit Çalışması konulu Ekim 2023 tarihli Nihai Raporda Elektron mikroskobu ile yapılan asbest analizleri sonucundaAdıyaman kent merkezinde alınan 30 örneğin ikisinde,Kahramanmaraş kente merkezinde alınan 21 örneğin sekizinde,Elbistan kent merkezinde alınan 15 örneğin ikisinde farklı asbest türlerinin varlığı tespit edildiği belirtilmiştir. Buna karşın Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere yetkili hiçbir kurumdan ses çıkmaması kurumların ve kurumların başındaki insanların konunun karşısındaki acziyetini ve sorumsuzluğunu gözler önüne sermektedir” dedi.

“DEPREMZEDELER EN TEHLİKELİ ASBEST TÜRÜ OLAN ANTOFİLİT’İ SOLUYOR”

Tespit edilen asbest türlerinin tehlikesine dikkat çeken Tutdere, “Dünya Sağlık Örgütü Tarafından en önemli kanser nedenleri arasında sınıflandırılan amfibol asbest grubu minerallerinden ‘antofilit’ türü asbest Adıyaman, Kahramanmaraş ve Elbistan’da tespit edilmiştir. Hem Adıyaman’da hem Kahramanmaraş’ta hafriyat sahalarının asbest tespit edilen sınırları yerleşim yerlerine ve konteyner kentlere yakınlığı ile dikkat çekmektedir.Bu çerçevede bölgede bina stokunun büyük oranda yıkılmış olması ile ortaya çıkan ciddi bir asbest riski söz konusudur. Defalarca gündeme getirdiğimiz ve önlem alınması için çağrılar yaptığımız bu konuda yetkililerden herhangi bir açıklama yapılmamış olması, bölgede etkin bir çalışma yürütülmüyor olması vatandaşlarımızın kaderine terk edildiğinin en büyük göstergesidir. Bilimsel olarak asbestin varlığı kanıtlanmış, vatandaşlarımız asbest soluyor ama hükümet yetkilileri bunu görmezden geliyor” diye tepki gösterdi.

“HALK SAĞLIĞI İÇİN ASBESTLE İLGİLİ MEVZUAT DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDİLMELİDİR”

Asbest riskine karşı önlem alınmasının gerektiğini vurgulayan Tutdere, “Asbest riskine karşı alınabilecek önlemler halk sağlığını korumaya yönelik önlemlerdir. Bu bilinçle varolan mevzuatın ve standardın eksiksiz uygulanması şarttır. Bu nedenle öncelikle yapı yaşına bakılmaksızın, her bir bina enkazının asbest olup olmadığına dairincelemeye tabi tutulması, asbestli yapı bileşenlerinin varlığı tespit edilen bina ve enkazlarda ilgili yönetmelik ve Asbest İçeren Malzemelerin Sökümü ve Asbest BertarafYöntemleri Kılavuzuna uygun olarak alınan önlemler çerçevesinde asbestli malzemeler güvenlibiçimde uzaklaştırılması gerekmektedir. Bina yıkımı ve enkaz taşıma işlemlerine asbestli malzemelerin uzaklaştırılmasındansonra başlanmalıdır. Netice itibarıyla halk sağlığı için asbestle ilgili mevzuat doğrultusunda hareket edilmelidir. Defalarca yaptığımız bu çağrımızı bir kez daha yineliyoruz” ifadelerini kullandı. 

              

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önergede “Anayasanın 56. Maddesiyle güvence altına alınan ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir…’ hükmü gereğince bakanlığınızın vatandaşlarımız için orta vadede büyük sağlık riski oluşturacak asbeste karşı aldığı herhangi bir önlem var mıdır? Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?” diye soran Tutdere ayrıca “Bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan bu çalışmalar Bakanlığınızca da yapılmış mıdır? Yapılmadıysa bugüne kadar neden yapılmamıştır? Bakanlığınızca deprem bölgesinde asbest ölçüm çalışmaları yapıldıysa sonuçlar ne şekildedir? İllere göre ayrı ayrı belirtilmek üzere, tespit edilen asbest miktarları ne kadardır ve türleri nelerdir? Deprem bölgesindeki varlığı bilimsel çalışmalarla ispatlanan asbest tehlikesinden bölgedeki vatandaşlarımızı nasıl koruyacaksınız?”sorularının da cevabını istedi.