Elbette Yaradan’ın izni ile yeniden dirilteceğiz!
Bugün asrın felaketinin 39. günü. 6 Şubat’ta sabah saat 04.17’de yaşanan ilk zelzelenin ardından tam olarak 39 gün geçti.
Depremin dördüncü günü Mahmut Çaylı abim (bacanak) beni, eşimi ve kayinvalidemi alarak İzmir’e getirdi. 4 gün boyunca hiç bir yetkili bulunduğumuz bölgeye gelmediler ve yardım etmediler. Sadece deprem merkezi Pazarcıklı meslektaşım Serhat Topalca kardeşimin üçüncü gün getirdiği yemeği yeme şansımız oldu. Akşama da Cihat Sezal vekilim ve Atalay Selamet Bilal kardeşimin destekleri geldi. Ertesi gün de zaten Çaylı abim bizleri bir gün Kayseri yolunda bir tesiste ve sonraki gün de Kayseri’de günü ve geceyi geçirterek İzmir Yolunu tutturdu. O gülündür bu gündür gurbetteyiz.
Her şeye rağmen bu günlere şükürler olsun, Allah dostların yokluğunu vermesin.
Sıkıntılı günlerde yanımızda olan başta deprem yardımı ile devletimiz, reklam destekleri ile büyükşehir, Onikişubat ve Dulkadiroğlu belediyelerimiz, CHP Onikişubat ilçe Bakanı Ünal Ateş, Deva Partisi kadın politikaları il başkan yardımcısı Hatice Koç, İYİ Parti kurucu il başkanı Dr. Faruk Atlı, Kipaş insan kaynakları Sorumlusu Sedat Kazancı, Gazeteci abim Şükrü Nalkesen, İngiltere’den yeğenim Hakan Bilgiç ve ismini sayamadığım bir kaç ismin desteği ile 39 gün geçti.
Elbette döneceğiz ve Allah’ın izni ile sitemize bir büro bularak ise koyulacağız. Mehmet Taş ağabeyim de bize cesaret veriyor.
Her şeyin 80 saniyede bittiği bir dünyaya hüküm edemiyorsan bu kadar fırıldak olmaya gerek olmadığını sanırım bazıları çok iyi anladı.
Gayrısı rabbimin iznine bağlı. O, lütfederse çok daha iyi olabiliriz.
Kardeşim Ali diyordu ki... “Abi Allah nasip ederse yel getirir, sel getirir, el getirir. Nasip etmezse de el götürür, yel götürür, sel götürür.”
Sabah ola hayrola derler ya. Biz de öyle diyelim.