Fırat Görgel’e çok çok açık mektup!

Sayın Fırat GÖRGEL

Büyükşehir Belediye Başkanı

Kahramanmaraş

Sayın Başkan!

31 Mart 2024 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde Kahramanmaraş’ın üçüncü büyükşehir belediye başkanı seçildiniz.

Sizden önceki büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanları ve hükümetiniz tüm yanlış uygulama ve halktan kopuk davranışlarına rağmen Kahramanmaraş’ın büyükşehir belediye başkanı seçilmeniz, inanın halkın size olan inancı ve bilemediğiniz güçlerin olumlu yönde çalışmaları ile zor da olsa aday olduğunuz ve uzun yıllar çalıştığınız partinizden büyükşehir belediye başkanı seçildiniz.

Söylendiğine göre; siz Kahramanmaraş halkının yanında olacak ve halkın sorunlarını çözme konusunda gayret gösterecektiniz. En azından beni bu düşünceler ile ikna ettiler, diyebilirim.

Geride kalan yaklaşık 9 aylık görev süreniz de öyle mi oldu, bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki, halkın sorunlarını çözmek yerine, “aman bana değmesinler de...” gibi oluyor. Sanki sizden öncekileri aratır gibi geliyor vatandaşa (ve bu satırların yazarı olarak bana).

Sayın Başkan!

Bu satırların yazarı, Kahramanmaraş’ın doğma büyüme yerlisi bir gazeteci emeklisidir. Meslekte geçen süresi de sizin partinizin iktidarının iki kat fazlası bir zamana sahiptir.

Öncelikle, Tekke’de doğdum ve büyüdüm. Mâlum, Tekke çarşıya oldukça yakındır. Halkın deyimi ile “zırt çarşı”, “pırt ev” olduğundan uzun yıllar toplu taşıma kullanmadım. Yaklaşık 16 yılda Binevler’de oturdum ve bu süreçte toplu taşıma ile tanıştım. Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’dı. Kendisi de ekibi de toplu taşıma ile ilgili her sıkıntıyı, anında hallediyordu.

İlk büyükşehir belediye başkanımız Fatih Mehmet Erkoç döneminde de toplu taşıma ile ilgili bir sıkıntı yasamadım. Mesleğim gereği pek şikâyet edeni de duymadım.

Ne zamanki Hayrettin Güngör makama oturdu ve ardından pandemi süreci ve deprem felaketi yaşandı toplu taşıma ile ilgili şikâyetler de artmaya başladı.

Bu şikâyetler sizin döneminizde maalesef artarak devam ediyor. Hani bir söz vardır; “gelen gideni aratır” diye. Sanki toplu taşıma için ifade edilmiş bu söz. Siz ve ekibiniz sorunu çözmek yerine bol bol sorun yaşatıyor halka

Sayın Başkan!

Binevler istikametinde Türk Telekom önündeki durakta bekliyoruz. Otobüs durağa yaklaşmıyor, yolun en solundan gidiyor. Durmuyor. Şikâyet için arıyorsunuz, kim dinliyor? Bu şikâyeti kaç kez yaptım. Ama sonuç yok.

Buradan soruyorum Fırat Başkana:

Kılavuzlu Mahallesi Gölkent Sitelerinde 14 blok, yaklaşık 560 daire var. Tahminim de 1500 nüfusu bulunuyor. Kılavuzlu Mahallesinde de bir o kadar nüfus vardır. Ama bir tek 3 nolu hat çalışıyor. Hafta içi 15 dakikada bir deniyor. Hafta sonları yarım saatte deniyor. Ama bu sürelere uyan otobüs yok gibi. Deyim yerinde ise kafalarına göre çalışıyorlar.

Halk şikâyetçi ama çaresiz. Ne belediyeci (başkan, birim amiri ve meclis üyeleri) ne muhtarlık (seçilmiş muhtar ve azalar) ne de toplu taşıma yetkilileri halkın sesini duyuyor. Yazık, yazık ki, hem de ne yazık! Ama “Müstahak bizlere” diyeceğim geliyor. Çünkü bırakan iktidar olarak sizler ve halkın en yakınındaki muhtarlar, muhalefet bile ilgilenmiyor. Maalesef seçim döneminde koyun gibi sandığa giderek oy kullanıyoruz.

Sayın Başkan!

Şimdi buradan açık bir şekilde soruyorum sizlere:

Sizin döneminizde kaç otobüse hangi hatları için ceza kesildi? Özellikle Kılavuzlu’ya çalışan 3 nolu hat için kaç şikayet oldu, kaçına ceza kesildi…. Bu hattın çalışma düzenini kim sağlıyor, nasıl sağlıyor?

Sayın Başkan

 Geçenlerde bizzat yaşadığım bir olay. Türk Telekom Binası önünde otobüs bekliyorum. Otobüs geldi, durağa bile uğramadı ve en soldan gitti... 444 68 51 nolu ALO OTOBÜS hattına şikayet etmek istedim. Telefondaki insan ilgilenmedi ve üstelik te fırça attı, eğer o an yakın yerde olsam kötü sonuçlar olabilirdi.

Bana söylenen şu: Kime şikayet edersen et kardeşim.Eğer geri dönüş istiyorsan, belediyeye yazılı başvuracaksın.

Başvurduğumda alacağım cevabı da biliyorum gibi: Ekonomik nedenlerle cevap veremiyoruz.

Buyurun. Şimdi sizden yazılı cevap bekliyorum, yukarıdaki sorulara. Bakalım siz ne diyeceksiniz?