Beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıklara karşı kalkan olduğunu bilmeyen yok. Besinlerle hızlı iyileşmenize katkı sağlayabilirsiniz.

Acıbadem Hastanesi Tıbbi Direktörlüğü tarafından hazırlanan ve www.acibadem.com.tr’de yayımlanan yazıya göre;  “hızlı iyileşmeyi sağlayan beslenme püf noktaları” şöyle sıralanıyor:

08 Hızlı Iyileşmeyi Sağlayan Beslenme Püf Noktaları

Hızlı iyileşmek için bağışıklığınızı güçlendirin

Enfeksiyonlardan korunmak için bağışıklık sisteminizi önlem ve değişikliklerle kuvvetlendirebilirsiniz. Böylece hastalıklar daha kapınıza gelmeden, ‘dur’ diyebilirsiniz. Peki şifayı çoktan kaptıysanız ne olacak? Hastalık sizi çok yatırmadan beslenme düzeninizde birkaç değişiklik yapın. İşte o zaman hızlıca iyileştiğinizi göreceksiniz. Bazı besinleri doğru tüketerek çabuk iyileşmek mümkün olabilir. Beslenmeyle hızlı iyileşmenin püf noktalarını sizler için derledik.

Domatesi pişirerek tüketin

Domates, asit oranı yüksek olduğundan bilinenin aksine bir sebze değil, meyvedir. A ve C vitamini açısından oldukça zengin olan bu kırmızı meyveyi, salatalarımızda, pişirdiğimiz yemeklerde mevsimine göre taze veya konserve olarak kullanarak kullanabiliriz. Domatesin içinde bulunan en önemli antioksidanlardan biri olan likopenin pişirme işlemi ile birlikte vücutta emilimi artar. Bu sayede domates, vücutta bulunan serbest radikallere karşı savaşır, bağışıklığın güçlenmesine ve iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur. Zeytinyağı ilavesi ile de biyo-yararlılığı daha da artan domatesi, gün içerisinde yemeklerde ve salatalarda kullanmayı ihmal etmeyiniz. Doğal domatesi ekim bitmeden yakalayın.

Gripseniz çorbalarınıza sarımsak ekleyin

Allium ailesinin en dikkat çeken üyelerinden olan soğan ve sarımsak, içeriğinde bulunan kükürtlü bileşiklerin neden olduğu keskin koku nedeniyle tüketiminden kaçındığımız bir ikili. Fakat anti-mikrobiyel etkisiyle vücut direncinin ve bağışıklığın güçlü tutulmasına oldukça yardımcı. Isı veya parçalanmayla birlikte okside olmaması için sarımsağı çiğ olarak tüketin. Pişmediğinde vitamin ve mineral içeriğini kaybetmez. Grip, farenjit, nezle gibi hastalıklar kapınızı çaldığında çorbaların içerisine, sindirim yoluyla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa bolca ilave edin. Sarımsağı illa pişireceksiniz mutlaka yanmamasına ve çokça pişmemesine özen gösterin.

Pancar suyu ile enerji toplayın

Pancar suyu, içeriğinde bulunan nitrat ile kan akışının düzenlenmesine ve hücrelerin oksijen alışına destek olur. Özellikle grip ya da soğuk algınlığı yaşayanların sıklıkla şikayet ettiği kas kasılmalarını önlemede yardımcıdır. Bu sayede kas ağrılarının önüne geçer. Hastalık evresinde günde 2 bardak pancar suyu içmeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlar.

Yiyeceklerinize limon ekleyin

Grip ve soğuk algınlığının tedavisi sırasında limon ilk akla gelen besinler arasında yer alır. İçeriğindeki C vitamininden yeterinde yararlanabilmek ve besin kaybını önlemek için yenmeden hemen önce hazırlanması gerekir. Örneğin meyve suları sıkılınca hemen içilmeli, salataya eklenecek olan limon yenmeden hemen önce sıkılmalı. Ayrıca meyvelerin bütün haliyle tüketilmesinin vitamin ve posa açısından daha yararlı olduğu da unutulmamalı.

 

Kırmızın etin yanında bol limonlu salata

Demir ve çinkonun en iyi kaynakları olan kırmızı et, dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olarak iyileşme sürecine hız kazandırır. Fakat kırmızı etin içeriğinde bulunan minerallerden daha iyi yararlanmak adına yanında bol limon ilaveli bir salata tüketmekte fayda var. Bu şekilde etin vücuda getirdiği asidik yük de azalmış olur. Kalp-damar hastalığınız yoksa hastalık döneminde haftada 2-3 defa kırmızı et yiyebilirsiniz.

Baharatları harmanlayın

Baharatların içeriğinde bulunan antioksidanlar da bağışıklık sistemini destekler. Hatta bazı baharatlar, boğazda oluşan enfeksiyonun iyileşme sürecini hızlandırır. Fakat baharatları açık satılan yerlerden değil, bildiğiniz markaların paketli ürünlerini tercih etmelisiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa, aşağıdaki tarifi gün içerisinde salataların veya yoğurdun içerisine ilave ederek kullanabilirsiniz.

Malzemeler:

2 yemek kaşığı fesleğen

2 yemek kaşığı karabiber

1 yemek kaşığı kekik

1 yemek kaşığı nane

1 çay kaşığı toz zencefil

1 tatlı kaşığı kimyon

1 tatlı kaşığı acı pul biber

Hazırlanışı: Çukur bir kapta baharatları harmanlayıp salatalarınıza ve yoğurdunuza serpin.

Balık tüketmenin tam zamanı

Balığın içerisinde bulunan omega 3 yağ asitleri anti-inflamatuar etkiye sahip. Ayrıca viral, bakteriyel, paraziter enfeksiyonlara karşı konakçı defansını zayıflatarak, hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir ve iyileşme sürecini hızlandırır. Mevsimine uygun olarak haftada 1 veya 2 defa tüketimi kısa sürede iyileşmenize yardımcı olabilir.

Çay-kahve yerine bitki çayı

Farkındalık ve teknolojiyle  diyabet yönetimi artık çok daha kolay Farkındalık ve teknolojiyle diyabet yönetimi artık çok daha kolay

Düzenli sıvı tüketimi metabolizmanın düzgün çalışabilmesi ve toksik maddelerin atılması açısından oldukça önemli. Sıvı tüketimini artırmak için ise siyah çay ve kahve gibi vücutta di-üretik etkisi olan içecekler yerine bitki çayları tercih etmelisiniz. Özellikle ıhlamur, rezene, adaçayı, nane, zencefil, kuşburnu gibi gribe karşı destekleyici olan bitki çaylarını, kış boyunca bardaklarınızdan eksik etmeyin. Hem hastalıklara karşı vücut direnciniz gelişir hem de hastalığa yakalansanız da iyileşme süreciniz kısalır.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.

*Web sitemizdeki bilgiler kişi ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

 

www.acibadem.com.tr

Editör: Akif Arslan