Ramazan Bayramı
Evveli rahmet, ortası mağfiret olan Ramazan ayının sonuna yaklaşmış bulunmaktayız. Kalktığımız sahurlar,tuttuğumuz oruçlar, açtığımız iftarlar; ruhumuzda, gönül dünyamızda engin izler bırakmaktadır.Kalbimize, gönlümüze, ruhumuza, daha bir başka derinlik katarak hayatımızı anlamlandırmıştır.
Oruç ibadetiyle sağlığımız bir değişik şekilde düzene girmiş ‘oruç tut, sıhhat bul’ çağrısı bedenimizde tecelli etmiştir.
Oruç ibadeti; söz söylerken daha dikkatli olmayı, iş yaparken manevi bir disiplin ve duyarlılık içerisinde daha derinden duygularla yapmayı, bakarken rahmani bir edep ve ahlak içerisinde nazar etmeyi, düşünürken iyiyi, güzeli, hayrı, sevabı, manevi faydayı dikkate alarak zihnimizi meşgul etmeyi bize hissettirmiştir.
Kıldığımız teravih namazları; ibadet doyumunu her gün hissede hissede ibadetin zirvesine ulaştırmıştır.
Yapılan dini programların yoğunluğu, manevi dünyamızda yeni açılımlar ve bilgi hanemizde zenginlikler meydana getirmiştir.
Zekâtların bu ayda verilmesi, ihtiyaç sahipleriyle varlık sahipleri arasında gönül köprüleri oluşturmuştur.Maddi sıkıntı çekenler bir nebze olsun rahatlama yaşarken, veren kişilerde, sadece Allah adına ve Allah’ın nimetinin şükrünü eda etme bilinciyle varlık ahlakının oluşturduğu nimetin sahibi olan Allah’ı doya doya hatırlama bilinci meydana getirmiştir. Bu anlamda verilen fıtır ve nafile sadakalar; Müslümanlar arasında gönül köprülerinin kurulmasına bireysel ve toplumsal huzurun engin temellerine hizmet etmektedir.
Bin aydan hayırlı olan Kadir gecesine gelindiğinde ibadet aşkı ve coşkusu zirveye çıkmıştır. Kuran muhabbeti gönüllerde ve ruhlarda yeniden tazelenmiştir. Bu bağlamada: Kuran’ın en çok okunduğu, dinlenildiği ve anlatıldığı ay olması hasebiyle, Ramazan ayı bir başka ifade ile Kuran ayı anlamına gelmektedir.
Ramazan Bayramına yaklaşıldığında huzur, mutluluk, sevinç, kardeşlik, birlik, beraberlik ve muhabbetzirveye çıkmaktadır. Kin, nefret, haset gibi kötü hasletler son bulmakta veya asgariye inmektedir. Çarşılar pazarlar bayrama yönelik alış verilerle coşkulu bir hal almaktadır.
Evlerde bayram için yapılan hazırlıklar gün öncesinden başlamaktadır. Genel ev temizliği ile beraber, bayramlık elbiselerin ve ikramların hazırlaması önem arz etmektedir. Bayramda ziyaret edilecek yakınlar ve akrabalar için planlar yapılmaktadır. Sıla-i rahim ibadeti zirveye çıkmaktadır.
Bayram günü erkenden kalkıp; taze ve temiz elbiseler kuşanarak, yediden yetmişe Müslümanların camileri doldurması, erken saatlerde tekbirlerin,salaların, Kuranı Kerimlerin okunması. Namazdan önce bütün camilerde vaaz ve sohbetlerin yapılması, bayram namazı kılındıktan sonra bütün cemaatin yediden yetmişe bayramlaşması, manevi duyguların, birlik, beraberlik ve kardeşlik ahlakının en önemli anlarını oluşturmaktadır.
Ailelerde; yediden yetmişe erkenden kalkılması, çocuklara bayramlıklarının giydirilmesi, babaların annelerin varsa ebeveynin ellerinin öpülmesi, çocuklara[L1] hediyelerin verilmesi; huzurun, mutluluğun,[L2] sevginin ve sayının aile içi muhabbetin oluşmasına ve artmasına vesile olmaktadır. Çocuklar bayramın bu güzellilerini doya doya yaşarken, her günüm bayram günü gibi olmasını hep arzu ederler.
Mezarlık ziyaretlerinin yapılması; hayattan ölüme uzanan bir çağrının özümsenmesini ifade etmektedir. Mezarlıklarda okunan kuranı kerimler ve yapılan dualar ruhlarda derin izler bırakmaktadır.
Bunun ile beraber; ne yazık ki Gazze başta olmak üzere, İslam coğrafyalarının bazı yerlerinde yaşanan;işgaller,zulümler ve ölümler bu bölgelerde huzur içerisinde bayram yapılmasına imkan vermemektedir.
Sonuç olarak bu mübarek ayda kazandığımız manevi ve maddi bütün kazanımlarımızın kıymetini bilelim. Bundan sonraki hayatımızıda,bu güzel hasletleri devam ettirmeye azim ve karalılık gösterelim.
Bu vesileyle bu cennet vatanda birlik ve beraberlik içeresinde kardeşçe yaşamamız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhu şad mekânları cennet olsun. Kahraman gazilerimize de Allah sıhhat ve afiyet ihsan eylesin. Ramazan bayramımız mübarek olsun.
Mustafa SAYLAK