Türkiye, makroekonomik önlemler ve sıkı para politikalarıyla enflasyonla mücadelesine devam ederken, markalar da tüketici bağlılığını artırmak için sadakat programlarına ağırlık veriyor. Ekonomik zorluklar karşısında, tüketicilerin bu programlara yönelik ilgisi giderek artarken, pazarın da büyümesi bekleniyor. Türkiye’de tüketiciler, sadakat programlarına yıllık yaklaşık 3 milyar dolarlık harcama yapıyor.
İnterlink Genel Müdürü Can Taşçıoğlu, sadakat programlarının özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde önem kazandığını vurguluyor. “Pandemi dönemi, sadakat programlarının olumlu bir şekilde öne çıkmasını sağladı. Şu an ise enflasyonun etkisiyle hızlı bir büyüme görüyoruz. Ürün fiyatlarındaki artış, dağıtılan ödüllerin de değerini yükseltiyor” diyor.
Perakende Lider, Havayolu ve Restoranlar Yakından Takip Ediyor
Sadakat programlarının sektörel dağılımına da değinen Taşçıoğlu, perakende sektörünün bu alanda lider olduğunu belirtiyor: “Perakende sektörü, sadakat programlarından en fazla yararlanan alan ve bu oran yüzde 40-50 civarında. Onu, yüzde 20-25 ile havayolu ve seyahat sektörü, yüzde 15-20 ile restoran ve yiyecek-içecek sektörü, yüzde 5-10 ile de finans ve bankacılık izliyor.”
Dünyada 200 Milyar Dolarlık Pazara Ulaşırken Türkiye'de 5 Milyar Dolarlık Hacimle Büyüyor
Taşçıoğlu, dünya genelinde sadakat programlarının 200 milyar dolarlık bir pazar oluşturduğunu, Türkiye'de ise bu rakamın 5 milyar dolara ulaştığını söylüyor. Avrupa’nın Türkiye’ye kıyasla bu alanda geride kaldığını, Amerika’nın ise teknolojik altyapısı sayesinde ileride olduğunu da ekliyor.
Sadakat Programlarının İşletmelere Katkıları: Karlılık ve Veri
Sadakat programlarının markalar için sunduğu en önemli avantajlardan biri satış artışı. Taşçıoğlu'na göre, markalar sürekli indirim yapmanın ötesine geçmek için bu programlara yöneliyor. "İndirimler ve mal fazlası belli bir noktaya kadar sürdürülebilir, ancak sadakat programları ile kârlılık artışı sağlamak mümkün. Ayrıca bu programlar, doğru müşteri verisi toplamak için de eşsiz bir fırsat sunuyor. Tüketiciler, ödül alacakları zaman bilgilerini eksiksiz şekilde paylaşıyor, bu da günümüzün veri odaklı dünyasında satış kadar değerli."
Bir başka önemli katkı da ürün bulunabilirliği. Taşçıoğlu, ürünlerin tüketicilere ulaşması için B2B sadakat programlarının önemine dikkat çekiyor ve “Sadakat programları, ürünlerin bulunabilirliğini artırarak satışları destekliyor” diyor.
Tüketicilere ve Markalara Uyarılar
Sadakat programlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, Taşçıoğlu tüketicilere ve markalara bazı uyarılarda bulunuyor:
- Küçük Ödüller, Büyük Memnuniyet: "Tüketiciler genellikle düşük fiyatlı ürünler satın alıyor, bu nedenle markalar da bu alımlara büyük ödüller sunamıyor. Küçük ama kullanılabilir ödüller sağlamak tüketici memnuniyeti açısından önemli."
- Sözde İndirimlere Dikkat: "e-Ticaret’te artık kuponsuz alışveriş yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Ancak bu sözde indirimler, bilinçli tüketiciler tarafından fark ediliyor. Bilinçli tüketici, fiyatların gerçekliğini sorguluyor ve indirimlere şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yine de birçok tüketici hala indirim odaklı alışveriş yapıyor."
- Gençlerin Dijital Beklentileri: "Gençler, dijital çözümlerin basit ve sade olmasını istiyor. Dijitalleşme ve sadeliği dengeleyen markalar bu süreçte avantaj sağlıyor."