Siber saldırı değil, küresel ölçekte bir yazılım problemi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye karasularında ve deniz yetki alanları içerisinde yaşanabilecek deniz kirliliği olaylarına hazırlıklı olma ve müdahale edebilme adına bir beyin işlevi üstlenen Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığında incelemelerde bulundu. Burada çalışmalar hakkında brifing alan Bakan Uraloğlu, “Bu ayın başında hem Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’mızın 98. yıl dönümünü coşkuyla kutladık hem de 2 Temmuz’da “3. Türkiye Denizcilik Zirvesi”ni gerçekleştirerek denizlerine ve denizciliğine ne kadar önem veren bir ülke olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Bizler için denizlerimiz ‘Mavi Vatan’ımızdır. Bir karış toprağımız ne ifade ediyorsa denizlerimizin bir kum tanesi, bir avuç suyu da bizler için aynı anlam ve önemi taşımaktadır. Ülkemiz; dünyanın en önemli boğazları arasında bulunan İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünü elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından anahtar konumdadır” dedi.
Yaklaşık 8 bin 333 kilometre kıyı şeridi uzunluğuyla kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip doğal bir yarımada olan Türkiye’nin bu zengin potansiyelini en iyi şekilde değerlendirerek, dünya denizciliğinde daha üst sıralara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Uraloğlu, “Sizlerle bir araya geldiğimiz Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığımız da bu hedefimize ulaşmada kat ettiğimiz en önemli kilometre taşlarından biridir. Hamdolsun bugün Denizcilikte Öncü Ülkeler arasında olan bir Türkiye’den söz ediyoruz. Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtik ve o günden bu yana beyaz listedeyiz. Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır. Ülkemiz; 1000 grostondan büyük 2 binden fazla gemisiyle 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünyada 12’nci sıradadır.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Konteyner Limanları Dünyada İlk 100 Liman Arasında
Türkiye’nin; Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarnın dünyada ilk 100 limanı arasında olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, 2023 yılında 217 limanda elleçlenen yük miktarının 521 milyon ton, elleçlenen konteyner miktarının ise 12 milyon 566 bin TEU olarak gerçekleştiğini vurguladı. Uraloğlu, “2024 yılında ise rekor büyüme rakamlarına ulaşarak 2023 yılındaki bu miktarları geride bırakacağımızı düşünüyoruz. Çünkü daha bu yılın ilk yarısında limanlarda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 artarak 269 milyon 182 bin 694 tona, Elleçlenen konteyner miktarı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,2 artarak 6️milyon 781 bin 483 teu’ya yükseldi. Yeni rekorlar ufakta görünüyor diyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ana Arama Kurtarma Merkezimizle Acil Durum Koordinasyonunu Sağlıyoruz”
Denizlerin güvenliği ve çevrenin korunması adına atılan her adımın, gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakma yolunda önemli olduğunu vurgulayan Uraloğlu, Bu amaç doğrultusunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kurdukları sistemlerle seyir, can, mal ve çevre emniyetini artırmak için denizleri 7/24 izlediklerini söyledi. Uraloğlu, “Denizlerimizi COSPAS-SARSAT uydu yardımlı arama kurtarma sistemi ve gelişmiş haberleşme sistemleri ile dinliyoruz. Otomatik Tanımlama Sistemlerimiz ile görüyoruz. Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerimiz ile yönetiyoruz. Ana Arama Kurtarma Merkezimizle de dünya denizlerinde acil durumdaki gemilerimizin veya gemi insanlarımızın problem yaşamaları halinde gerekli müdahale ile arama kurtarma sahamızdaki tüm deniz unsurlarının acil durum koordinasyonunu sağlıyoruz. Ayrıca, Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi’miz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil dünyanın her noktasında ülkemiz ve dünya denizciliğine hizmet vermektedir. Komşu ve diğer ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat kurabildiği ülkemizdeki tek merkezdir. 2023 yılında merkezimize gelen ihbarlarla da 339 olayda 806 kişiyi kurtarmış olmanın gurur ve mutluluğunu da yaşıyoruz. Bundan dolayı sizlere teşekkür ediyorum.” açıklamasında bulundu.
“Gemilerimize 2023 Yılı İçerisinde Toplam bin 145 Ön Denetim Yaptık”
Mavi Vatanda seyir emniyetini, can, mal ve çevre güvenliğini artırmaya yönelik yatırımları da tüm hızıyla sürdürdüklerini belirten Uraloğlu, 2007'den bu yana Otomatik Tanımlama Sistemiyle Türkiye kıyılarındaki gemileri anlık olarak izlediklerini kaydetti. Bakan Uraloğlu, “Bu sisteminin, kesintisiz işletiminin sürdürülmesi amacıyla başlattığımız sistem yükseltimi ve güncellemesi projesini de tamamladık ve hizmete aldık. Deniz taşımacılığının çevreye daha duyarlı olması amacıyla uluslararası gelişmeleri de takip etmekteyiz. Gemilerimizi bu kapsamda sıkı denetimlere tabi tutuyoruz. Türk Bayraklı gemilerin standartlarını yükseltmek, liman devleti denetimlerine hazır olmalarını ve tutulma yaşamamalarını sağlamak amacıyla gemilerimize 2023 yılı içerisinde toplam bin 145 ön denetim yaptık. Kıyılarımızı korumak için limanlarımıza gelen yabancı bayraklı gemileri de titiz bir şekilde denetliyoruz. Ülkemiz limanlarına daha sık gelmeye başlayan düşük standartlı gemileri daha sık periyotlarda, detaylı olarak denetliyoruz. 2023 yılında bu kapsamda uzman denizcilik personelimiz ile 3 bin 339 denetim gerçekleştirdik. Gemilerin seyir emniyetini artırmak üzere, ilerleyen yıllarda Otomatik Tanımlama Sisteminin geliştirilmiş bir alternatifi olacak olan Veri Alış-Veriş Sisteminin yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarına da başlıyoruz. Doğu Akdeniz'de etkinliğimizin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattık. Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Projenin tamamlanmasının ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hakimiyetini önemli ölçüde artıracağız.” şeklinde konuştu.
Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığımız Ülkemizin ise Tek Simülatör Merkeziyle Deniz Kazaları Olaylarıyla Etkin Müdahaledeki En Önemli Merkezimizdir
Denizlerde mesafe kat eden tankerler kadar; fabrikaların, limanların ve tersanelerin de deniz kirliliği için büyük riskler taşıdığını belirten Uraloğlu, “Deniz kirliliğin önlenmesi, oluşmasından sonra ivedilikle müdahalesi ve asgari zararla bertaraf edilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem arz etmektedir. Bir araya geldiğimiz ulusal deniz emniyeti başkanlığımız bünyesinde bulunan dünyanın sayılı, ülkemizin ise tek simülatör merkeziyle ülkemizde yaşanabilecek deniz kirliliği ve deniz kazaları olaylarıyla etkin müdahaledeki en önemli merkezimizdir. Denizcilik Simülatörleri Merkezinde başta denizcilik alanında uzmanlık gerektiren; Kılavuz Kaptan Temel ve yenileme eğitimleri, Gemi Kaptanı ve Zabitler için gerekli eğitimleri, Römorkör Kaptanları Eğitimleri, Deniz Kirliliğine Müdahale Eğitimleri ve Arama Kurtarma Eğitimleri gibi ileri düzey eğitimler verilmektedir. Ayrıca, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün petrol ve kimyasal madde kirliliğine müdahaleye ilişkin model kurslarının yanı sıra deniz kirliliğine müdahale, doğal yaşamı koruma ve deniz emniyeti konularında da farklı eğitimler verilmektedir. Bununla birlikte merkezimizde; Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı’ndan gelen eğitimciler ile Kimyasallara Müdahale Eğitimi gerçekleştirilmiş ve böylece Bireysel Su Ürünleri Aday Dalgıç Belgesi eğitim ve sınavları da merkezimizde yapılmaya başlamıştır.” dedi.2020- 2024 yılları arasında da yaklaşık 4 bin kişiye görev alanı kapsamında eğitimleri verildi. 2024 yılı içerisinde de şu ana kadar yaklaşık 800 kişiye eğitim verildi. Yıl sonuna kadar bu sayının bin kişi üstüne çıkacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
Merkezde bulunan 2 bin metrekare yüzey alanı ve 3,5 metre derinliği olan dev eğitim havuzunun önemli bir eğitim alanı olduğunu da vurgulayan Uraloğlu, “Havuzda bulunan dalga üreticileri sayesinde; 1,6 metre yüksekliğinde 6 farklı tip dalga üretebilen ve 12 farklı sahil şeridinin simüle edildiği eğitim havuzu sayesinde söz konusu deniz kirliği eğitimleri için gerçekçi ve eşsiz imkanlar sağlanmaktadır. Havuzda verilecek eğitimlerde gerçek petrol kullanılmasına yönelik altyapı da bulunmakta ve eş zamanlı olarak senaryoya uygun deniz şartları oluşturulmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Dalgalı bir denizde petrolü çevirmeye ve toplamaya çalışan müdahale personeli ile dalgaların sahile vurduğu 12 farklı kıyı tipinde temizlik çalışmaları yürüten kıyı temizlik personelinin gerçek şartlara uygun eğitim aldığının altını çizen Uraloğlu, “Dalga havuzu ile acil kurtarma tatbikatları, ekipman testleri gibi AR-GE çalışmaları da yürütülebilen merkezimizi; yapacağımız yeni yatırımlar ile uluslararası alanda deniz kirliliğine müdahale operasyonlarının koordine edildiği ve eğitimlerinin verildiği uluslararası bir merkez haline getirmeyi planlıyoruz. İnşallah bunu da kısa zamanda başaracağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.
Başkanlığın petrol ve diğer zararlı maddelerden kaynaklı kirliliğe müdahaleye yönelik son teknolojiye sahip ekipman ve malzemeyle donatılmış durumda olduğuna dikkat çeken Uraloğlu, deniz kirliliğine müdahale imkanlarının bir envanterinin bulunmasının hayati önem taşıdığını söyleyerek Başkanlık bünyesinde envanter bilgi sistemi de oluşturduklarını bildirdi. Kullanılabilecek tüm ekipman, personel, kara ve deniz vasıtası gibi verilerin girişlerini yaparak coğrafi bilgi sistemi üzerinden anlık takiplerini yapabildiklerini belirten Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“Mavi Vatan’ımıza tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığı gibi kurumlarımızla deniz ve kıyılarımızın korunmasını ulusal bir öncelik haline getirerek gelecek nesillere tertemiz ve güvenli denizler bırakacağız. Bu düşüncelerle Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığımız ve Denizcilik Genel Müdürlüğümüz çalışanları olmak üzere ülkemiz denizlerinin güvenliği ve denizciliğimizin gelişimi için alın teri döken herkese teşekkür ediyorum.”
Uluslararası yaşanan internet bağlantı sorunu ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bakan Uraloğlu, “Windows işletim sistemi kullanan cihazlarda global çapta meydana gelen kesintiye ilişkin yapılan inceleme neticesinde yaşanan aksaklığın siber saldırı kaynaklı olmadığı tespiti yapılmıştır. Söz konusu kesintinin CrowdStrike ürününü kullanan kurum ve kuruluşlarda meydana geldiği tespit edilmekle birlikte çözüm önerileri SİP platformu üzerinden tüm SOME’lerimiz ile paylaşılmıştır.” dedi. Uraloğlu, Türkiye’nin siber sınırlarını korumak için yerli ve milli ürünlerle 7 gün 24 saat aralıksız çalışmaya devam ettiklerini vurgulayarak, kamu ve özel kurumlarla iletişim halinde olduklarını ve sorunlara hızlıca müdahale edildiğini bildirdi.