Türk Böbrek Vakfı (TBV), sıcak havalarda artan şekerli ve gazlı soğuk içecek tüketiminin zararlarına dikkati çekmek için evde sağlıklı içecek yapımının uygulamalı anlatıldığı mutfak etkinliği düzenledi.
Vakfın Zeytinburnu'nda gerçekleştirdiği etkinlikte paketli, şekerli ve gazlı içecekler yerine evde bulunan malzemelerle soğuk içecek yapımına yönelik örnekler verildi.
Programda, limonata, erik ve kayısı kompostosu, reyhan şerbeti, soğuk çay ve soğuk kahvenin şekersiz ve sağlıklı şekilde yapımı uygulamalı olarak anlatıldı.
Türk Böbrek Vakfı Genel Başkanı Timur Erk, toplumda ileri safhada obez nüfusun bulunduğunu, bunların yüzde 60'ının da 18 yaşın altındakiler olduğunu dile getirdi.
Bu durumun sağlıklı nesillerin yetişmesi konusunda gelecekte ciddi sıkıntıya işaret ettiğini belirten Erk, beslenme alışkanlığının önemine dikkati çekti.
Suyun yerini hiçbir şeyin tutmayacağını ancak ayran ve sütün alternatif olarak tüketilebileceğini vurgulayan Erk, suya tarçın, zencefil ve salatalık atılarak hafif bir tat verebileceğini de söyledi.
Kesinlikle şekerli içecek tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Erk, "Bir kutu gazlı içeceğin içinde 10 küp şeker, yani 35 gram şeker var. Gerisini siz düşünün." ifadesini kullandı.
Şekersiz diye pazarlanan içeceklerin yanıltıcı olduğunun altını çizen Erk, bu içeceklerde aspartam türevi tatlandırıcılar bulunduğunu, bunun da zaman içinde obez ve kansorejen etkiye yol açabileceğini kaydetti.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hümeyra Şahin ise şekerli gıdaları fazla tüketmenin diş çürükleri, kilo alımı, obezite, karaciğer yağlanması, Tip2 diyabet, kalp ve damar hastalıklarına neden olabileceğini vurguladı.
Şahin, şekerin özellikle karın bölgesindeki yağlanmaya sebep olarak metabolik sendrom riskini artırdığını, hatta inme, felç gibi ciddi sorunlar doğurabildiğini anlattı.
Hazır meyve suları, hazır limonata ve asitli içeceklerin, içerdiği yüksek şeker, katkı maddeleri ve renklendiricilerden ötürü birçok zararı olduğunu dile getiren Şahin, "Evde yapılmış meyve sularını da sınırlı tüketmek daha sağlıklı olur. Bu sayede hem katkı maddelerinden, tatlandırıcılardan uzak durmuş oluruz hem de şeker oranını kendimiz kontrol ederiz." dedi.
Şahin, yüksek şekerli gıdaların, beyindeki dopamin salgısını arttırarak geçici bir mutluluk verdiğini ve bir çeşit bağımlılık oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Diyetisyen Gökçen Efe Aydın da evde şeker yerine az miktar bal veya pekmez kullanılarak sağlıklı içecekler yapılmasını önerdi.