Artan maliyetler ve enflasyonun etkisiyle her şeyin fiyatı artarken, turizm sektörü de bu pahalılıktan nasibini aldı. Artan maliyetlerle birlikte Yunan Adaları'na gidişlerde kapıda vize uygulamasının başlaması, turizmcilerin bu sezondan istediğini bulamamalarına neden oldu. Yunan adalarına giden yerli turist sayısında yüzde 70’lere varan bir artış olduğunu söyleyen Marmaris Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Mehmet Ayyıldız, turizm esnafının şu anda yüzde 30-40 oranında zarar ettiğini söyledi. Devletin en büyük gelir kaynağı olan turizm sektörünün olumsuz etkilenmesi ülke ekonomisine de aynı oranda etki edeceğini ekleyen Ayyıldız, “Yunan adalarında yapılan tatillerin vize ve ulaşım masrafları eklendiğinde aslında abartıldığı kadar ucuz değildir. Yapılan bu algı çalışmalarının aslını yansıtmadığını farkedenler ile bu furyanın sona ereceğini düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
Son zamanlarda Yunan adalarının Türkiye ile kıyasla daha ucuz olduğuna dair yapılan algı çalışmaları, turizm sektörüne olumsuz etkiledi. Yunanistan'da tatil imkanlarının kolaylaşması ve artan maliyetler nedeniyle, otel doluluk oranları ve harcama miktarları istenilen seviyede ulaşmadı.
“İstisnai Rakamlar Gerçeği Yansıtmıyor”
Yunan adalarında ve Türkiye’de bazı bireysel ve istisna örneklerinin genişletilerek tüm ülkeye yayılmasının doğru bulmadıklarını belirten Marmaris Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Mehmet Ayyıldız, “Özellikle "Beş tane mezeye 60 Euro ödedim" gibi söylemler sıkça duyulmakta. Ancak, 65 Euro'nun TL karşılığında yaklaşık 2500 TL olduğunu göz önünde bulundurursak, meze başına 500 TL ödendiği anlamına gelir. Oysa bugün Marmaris'te bir mezeyi 250-300 TL'ye yiyebilirsiniz. Konaklama ücretleri açısından da Yunanistan, Türkiye'den yaklaşık yüzde 20 daha pahalıdır. Yeme içme sektöründe ise Türkiye'nin Yunanistan'dan yüzde 10-15 daha uygun fiyatlar sunduğunu görmekteyiz. Türkiye’de de bir lahmacunun 1000 TL olduğu haberleri, sanki Türkiye'nin her yerinde bu fiyatın uygulandığı izlenimini yaratıyor. Ancak bu fiyatlar yalnızca belirli birkaç mekanda geçerlidir. Ülkemizde yüksek enflasyon yaşandığını biliyoruz. Bu durum fiyatlara yansıyor ve doğal olarak esnafın menülerine de yansıyor. Fiyat artışlarının sorumlusu olarak esnafların gösterilmesi bizi üzüyor. 2023 yılı ile 2024 yılı fiyatlarını karşılaştırdığımızda muhakkak farklar vardır.Yapılan zamlar, ülkemizde yaşanan yüksek enflasyonun bir sonucudur. Devletimizin aldığı tedbirlerle birlikte enflasyonun yükselişi yavaşlayacak, fiyatlar dengeye oturacak ve hem esnafların hem de turistlerin yaşadığı fiyat artışlarından kaynaklanan endişeler sona erecektir” dedi.
“Tatil Süreleri Kısaldı, İlgi Yunan Adalarına Kaydı”
2024 yılı Temmuz ayına bakıldığında 2023 yılına kıyasla yerli turist oranında yüzde 30-40 arasında bir azalma tespit edildiğini belirten Ayyıldız, “Bu azalmanın en büyük nedenleri arasında Yunan Adaları'na olan ziyaretlerin artması ve ülkemizdeki enflasyonun etkisi bulunmaktadır. Yerli turistlerin tatil sürelerinin de kısaldığı görülmekte, eskiden 10 günlük tatil yapan bir yerli turist, artık 3-5 günlüğüne tatile gelmektedir. Yunan Adaları'na Türkiye'den giden yerli turist sayısında yüzde 70'lere varan bir artış tespit edilmiştir. Turizm esnafları olarak, Yunanistan’a gidiş gelişlerin bu kadar kolay olmasına karşıyız çünkü bu durum turizm sektörüne büyük zarar vermektedir. Yunan Adaları'na yapılan tatillerin, vize ve ulaşım masrafları eklendiğinde aslında abartıldığı kadar ucuz olmadığını fark eden turistler ile bu furyanın sona ereceğini düşünmekteyiz” açıklamasında bulundu.
“Turizm Sektörü Kaybı, Ülke Ekonomisini Etkiler”
Şu anda turizm bölgesindeki esnafın sezonun ortasında olmasına rağmen yüzde 30-40 oranında zarar ettiğini de belirten Ayyıldız, “Bu zarar, sezonun bitmesine az bir süre kaldığı için kolayca telafi edilebilecek bir oran değildir. Umuyoruz ki bu yüzde 30 veya yüzde 40'lık azalma oranı, geçen yıla göre daha da artmaz. Bu oranın artması demek, bacasız sanayi dediğimiz turizm sektörünün bitmesi demektir. Turizm sektörü biterse Türkiye’de istihdam biter; turizm sektörü biterse Türkiye’nin ekonomisi biter; turizm sektörü biterse Türkiye ekonomisinin canlanma düşüncesi olumsuz sonuçlanır; turizm sektörü para kazanamazsa Türkiye ekonomisindeki hareketlilik sona erer; devletimizin en büyük gelir kaynaklarından biri olan vergi geliri azalır. Bizler elbette hiçbir zaman hiç kimsenin tatil özgürlüğüne engel olmak istemeyiz, ancak şunu da belirtmek isteriz ki, turizm esnafına bu kadar kolay zarar verilmemelidir. İsteğimiz 7 günlük tatil süresinin 3 güne veya daha az süreye indirilmesi veya günü birlik vizesiz giriş çıkış izninin verilmesi. Burada atılacak adım turizm esnafı için büyük bir önem arz ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.