Toprak sahaların tozunu yutarken, bir sonraki maçın heyecanını, bir sonraki galibiyetin coşkusunu düşlüyorlardı belki de. Ama bir gün, o sahaların yerini kırmızı çamurlar aldı. Formalarını çıkarıp asker üniformasını giydiler. Ve vatan savunması için, bir daha dönmemek üzere cepheye koştular.

33735 B

Çanakkale, sadece bir savaş değildi. Bir milletin kaderinin yazıldığı, tarihin en büyük destanlarından biriydi. O destanın satır aralarında, meşin yuvarlağın peşinde koşan, statlarda alkışlanan gençler de vardı. Beşiktaşlı, Galatasaraylı, Fenerbahçeli futbolcular… sahaların yıldızları, o gün vatanın kara bahtını aydınlatmak için cepheye gittiler.

Vatan toprağını kanlarıyla suladılar

Galatasaray’ın genç yıldızı Hasnun Galip, henüz 18 yaşındaydı. Sahada oyun kurmak için değil, vatanını korumak için cephedeydi. Neşet, Nazmi, Cemil, Mehmet Ali… Hepsi Galatasaray formasını terlettikten sonra, vatan toprağını kanlarıyla suladılar. Beşiktaş’tan Doktor Mehmet, muallim Sadi, kaptan Kazım… O gün saha kenarındaki doktor değil, cephede yaralıları saran bir şifa eliydi. Ama Çanakkale, dost düşman ayırt etmeyen bir cenk yeriydi.

Devletin dini adalettir Devletin dini adalettir

Fenerbahçe’den Hüsnü, Zeki, Neşet ve daha niceleri… Kadıköy çayırlarında koşan ayakları, Çanakkale siperlerinde son kez yere serildi. Erenköy Bataryası’nda şehit düşen Ethem ve Haldun, belki de çocukluk yıllarında aynı mahallede top oynuyordu. Şimdi aynı vatan toprağında yan yana yatıyorlar.

Unutmak, Kaybetmektir

Bugün stadyumlar dolup taşıyor, formalar gururla giyiliyor. Ancak o formaların üzerinde, bir zamanlar bu ülke için canını feda eden futbolcuların gölgeleri var. Onlar, sadece sahada değil, tarihin en zorlu maçında da yerlerini aldılar. Ve bu maçta hiçbiri yenilmedi.

Çanakkale'de sadece askerler değil, öğretmenler, doktorlar, öğrenciler ve futbolcular da şehit düştü. Onların hatırası, sadece birer isimden ibaret olmamalı. Bugün her tezahüratta, her maçta, tribünlerde yankılanan her marşta, onları da hatırlamak gerek. Çünkü unutulan kahraman, kaybedilmiş bir zafer gibidir.

Şehit futbolculara rahmetle… Onlar, toprak sahalardan kırmızı çamurlara uzanan yolda, vatan için son nefeslerini verdiler. Ve bugün, o sahalarda koşan her ayak, onların emanetini taşıyor. Unutmayalım, unutturmayalım.

Çünkü hatırlamak, bir borçtur.

https://halktv.com.tr/makale/uc-buyuklerin-birlestigi-tek-cephe-toprak-sahalardan-canakkaleye-922480