Yeri Geldikçe AKİF ARSLAN
Yarın altı ay geride kalıyor ama...
Evet... Yarın sabaha karşı 0417’’de 6 ayı dolduracağız “asrın felaketi”ni yaşadığımız anın.
O zamanı unutmam mümkün değil. Biz Gölkent Sitesinde oturuyoruz, 8’nci katta.
Müthiş bir uğultu vardı. Sarinti başladığında elektrik gitti. Yan odadaki kayinvalidenin sesini duymadım.
Salonda TV izliyordum. Beri odadaki eşimin de sesini duymadım. Bağırmışlar ama tek duyduğum o uguktuydu.
Allah “sizler yaşayın” buyurdu ve bizim bölgede bir yıkıntı olmadı. Aşağı indik.
Kiminle tel bağlantısı kurduysam şehrin üçte birinin yerle bir olduğunu söylüyordu.
Üç gün bir yere gidemedik. Açtık, açıktaydık... Ama sağ idik. İki gün geçince de azık geldi, şu geldi..
Sağ olsunlar; Mehmet Serhat Topalca, Atalay Selamet, Mehmet Cihat Sezal...
Gönül koyduklarım da vardı, C Celalettin Güvenç, Habibe Öçal, Ahmet Özdemir ve elbette Hanefî Mahçiçek...
İnanıyorum ki bu isimlerle divanı mahşerde karşılaşacağız Benim bir şikayette bulunmama gerek yok, çünkü Rabb’im her şeyi gördü ve biliyor...
Neyse 4-5 gün sonra Mahmut Çaylı abim bizlere ulaştı ve beni, eşimi, kayınvalidemi nefessiz adeta nefessiz İzmir’e getirdi.
Başta TC Devlet büyüklerimiz, CHP Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş, İYİ Parti Kurucu İl Başkanı Opr. Dr. Faruk Atlı, Deva Partisi İl Başkanı Yardımcılarından Hatice Koç, İYİ Parti İl Başkanı Süleyman Tekerek, Genç Kahramanmaraşlılar Derneği ve isimlerini burada yazmadığım arkadaşlarım, meslektaşlarım var her zaman saygı ve minnetle anacağım.
Altı aydır memleketten uzağız. Şükürki, Mahmut Çaylı abim bizi Kahramanmaraş’tan Kayseri üzerinden İzmir’e getirirken ben şehrin yıkık viran halini görmedim. Daha sonra medya aracılığı ile gördüm her şeyi.
Nasip olursa 3-5 gün sonra döneceğim memleketime. Elbette hiç bir şey 5 Şubat 2023 ve öncesi gibi değildir.
Görelim Mevla’m neyler! Neyler ise güzel eyler.
Altıı-yedi-sekiz ayın, bir-iki-üç yılın hesabını yapacağımız günler gelecektir. Hele önce bir ”Bismillah...” diyerek yeniden başlayalım işimize!
İsmet Paşa Mahallesi, Yeni Hükûmet Caddesi, Yenişehir İşhanı yerle bir, işyerimiz yok, Ekipmanlarımız enkazda kaldı.
Halen işimi cep telefonu ile ve bir de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından bağışlanan laptop ile yürütüyorum. Hele bir şehre döneyim, home-office de olsa işe başlayım. Gerisi çorap söküğü gibi olacaktır.
Allah her daim yardımcım olsun!