Sıfatı Vekil olup da havası, kaprisi, forsu vs bu kadar zirvede olan kişileri dünyanın herhangi bir ülkesinde görmek pek mümkün değil diye düşünüyorum.
Bu canlıların kimler olduğu hakkında sanıyorum Vekil kelimesinden sonra sizler de anlamışsınızdır. Bu ayrıcalıklı ve farklı tür tabii ki ülkemizde Millet-Vekili olarak biliniyor.
Bu kişilerin sadece ismi Milletvekilidir fakat gerçek dünyaya indiğimizde bunlar asil, vekil olan ise millettir adeta.
Milletvekili olanlar da aslında senin, benim, bizim gibi sıradan bir insan, toplum içinde yaşayan, bir mesleği olan, yiyen, içen, uyuyan kişiler.
Fakat her ne oluyorsa bilinmez bizim gibi her gün Trabzon Caddesinde yürüyen, paça içen, firik tüketen bu kişiler, Milletvekili olduktan sonra ayrı bir evrene geçiyor gibi. Tabi burada kendi şehrimizle ilgili örnekler verdim, her şehrin kendi örneğiyle ilişkilendirilebilir.
İşte bu insanlar seçim öncesi güler yüzlü, hoşsohbet, halkın içinden, halkla beraber, halktan biri iken, her ne oluyorsa ertesi günü farklı biri haline dönüşüyor.
Tabi kendilerine sorulup bu eleştiri yöneltildiği zaman, hayır efendim ne münasebet, biz dün ne isek hala aynı kişileriz derler. Doğrudur aynı kişiler aslında fakat sıfat değişmiş, konum değişmiş, yani aynı kişiler değilsiniz kuzum, haberiniz olsun, bizden söylemesi.
İlim ehli olan zatlar derler ki erdemli, bilge, kâmil insanlar zirveye tırmandıkça daha mütevazi, sıradan, hoşgörü sahibi insanlar olurlar ifadesini kullanır.
Bir insanın görevinin ve temsil ettiği konumun hakkını vermesi ve onurunu koruması başka, tamamen tavır ve konuşmalarını değiştirmesi başkadır efenim.
Milletvekilleri seçimden önce nasıllarsa aynı öyle devam etmeleri gerekir. Toplum içinde gezerken yine aynı kişi olarak, milletin vekili ve milletin hizmetkarı olarak devam etmek zorundadır.
Vekil olmak ‘asıl’ üstünde güç ve iktidar sahibi olmak değil, onların haklarını, sorunlarını, dertlerini, ihtiyaçlarını çözüm merkezine ulaştırmaktır. Bunu yaparken de burnu Kaf dağında olmadan, vekil olduğunun bilinci ve farkında olarak yapmalıdır.
Biz çok çalışıyoruz, geliyoruz, geziyoruz diyorlar evet, tabi ki çok çalışacaksınız çünkü siz 85 milyon insanın vekili olarak, 600 kişi onları temsil ediyorsunuz.
Gece sabaha kadar Meclis’te çalışıp, günün ilk ışıklarından sonra da halkın arasında karışıp, onları dinlemek için bu göreve talip oldunuz.
Ve onları dinlerken ukala, sevimsiz, tepeden bakan, yapmacık, dinlerim ama ilgilenmem edasıyla değil gerçekten çözüm için çırpınan bir kişi olarak bunları yapmalısınız.
Milyonlarca insana vekillik yapmak öyle kolay değildir, hepsine dokunmak, hepsinin ortak sorununa çare olmak, sabah 8’de mesaiye başlayıp akşam 17’de bitirmekle olmaz maalesef.
Aynı zamanda halkı anlayarak, onların dilinden yani anlaşılacak şekilde muhatap olup, asıllara karşı olunması gerektiği gibi davranmak da sanıyorum hem işin tanımı içinde hem inandığımız inanç içinde hem de kendi değerlerimizde olması gerekendir.
Ayrıca bir vekil şov peşinde koşmamalı, belli ki yüzlerce aday içinde seçilip bu göreve sizi layık görmüşler. Bundan sonra ben de buradayım diye abuk subuk gösteri peşinde koşmak bir Vekile, bir insana yakışmayacak durum.
Şikâyet etmeden şikâyet dinleyen insanlar olmak zorundadır Milletvekilleri.
Oturmasını, kalkmasını, konuşmasını, üslubunu bilen insanlar olmak zorundadır.
Çalışan ve memleketi için gecesini gündüzüne katan kişiler olmalıdır Milletvekili.
Diyeceksiniz ki, ya hu bayram değil seyran değil, şimdi bunlar nerden çıktı?
Canım biz de görüyoruz işte oradan buradan bir şeyler, bakıyoruz, takip ediyoruz insanları.
Gördüğümüzü yazmak da boynumuzun borcu oluyor.
Kısacası Kahramanmaraş Milletvekillerinden memnun musunuz derseniz, maalesef hayır!
Kiminin derdi şov peşinde koşmak, kiminin derdi zorla kendini göstermeye çalışmak, kiminin derdi Meclis’te gibi polemik peşinde koşup, diğer milletvekiline sataşmak…
Çok şey biliyor gibiler ama hiçbir şey bilmiyor gibi hizmet yapıyorlar.
Bu yazıda sadece aktif olarak milletvekilliği yapanları değil dünden bugüne bir değerlendirme ile ele almaya çalıştım, lütfen üzerine alınan varsa konuyu enine boyuna düşünsün.
Bu arada gazetecilere karşı içinde ön yargı barındıran ve karşısında hasım varmış gibi davranan vekillerimize de selam olsun!!!
Hayatlarında ve görevlerinde başarılar diliyor, layıkıyla hizmet etmelerini temenni ediyoruz.
Milletin efendisi milletin hizmetkarıdır.
Saygı, muhabbet, hoşgörü ile…
https://www.marasaktif.com/m/karsisinda-hasim-varmis-gibi-davranan-vekillerimize-de-selam-olsun-makale,349.html
