Biz bunu hak etmiyoruz ama sonumuz hayrola inşallah

Daha önce de yazmıştım. Zaten biliyorsunuz da:5 Şubat 2023 gününü 6 Şubat 2023 gününe bağlayan gece ortalık aydınlanmamıştı. Sabah saat 04.17’de 7.7’lik Pazarcık depremi ile adeta dağıldık. Bir de daha ne olduğunu tam anlamadan öğle saatlerindeki 7.6’lık Elbistan depremi ile bölük pörçük olduk.

Dün arkadaşlar ile görüşürken sabah 80 saniye süren Pazarcık depreminin 3 ayrı deprem olduğunu (teyit ister) öğrendim. Benim ikametgah az hasarlı çıktı. Saat 5’e doğru binayı boşalttım. Daha da dönemedik. İzmir’de Mahmut Çaylı abimin (bacanağım) ikametgahındayız. Nasip ve kısmet olursa da kurban bayramı sonrası döneceğiz.

Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz... Neredeyse 6 aylık bir süreç. Çok şükür açıkta değiliz, aç değiliz.

Bu arada genel seçimler oldu. Kahramanmaraş‘ın siyasi tercihi kendini gösterdi. Yüzde 71 küsur ile AK Parti 5 vekil çıkardı. Bu seçimin ardından yapılan konvoyu kutlamalar ve sosyal medyada ortaya atılan iddialar hoş olmadı. Bazı kendini bilmezler yaptıkları yardımı başa kalktılar, helal etmediler. 14 Mayıs seçiminin ardından yaşananlar biz gurbettekilerin başını öne eğdi. İzmir’de kum ile iki şor ettimse ortak ifade şu oldu: Ne oldu bu insanımıza da böyle kutlama yapıyorlar. Cenazeye saygı kalmamış..

El Hak. Haklılar. Bizim de çocukluğumuzda mahallede cenaze varsa 40 gün susulurdu. Bırakın TV açmayı, iki kişi bir araya gelip şor da etmezdi. Sahiden ne oldu bizlere. Seçimi bıraktık. Spor başarısında bile kutlama yapıldı, konvoy gerçekleştirildi. 6 Şubat sabahı kimi aradıysam “Sekerdere’den aşağısı yo şehrin “ ifadesi döküldü dillerden. Şekerdere’den aşağısı yoksa sizce kaç bin kişi ölmüştür? Bu kadar çok cenazenin ardından bu kutlamalar, havai fişekler, kornalar, konvoylar neden?

Elbette ‘yardım’ insanî bir konudur. Yardım edenden, bir lokma sunandan, el uzatandan Allah gani gani razı olsun. Ama başta da dediğim gibi “Biz bunu hak etmiyoruz ama sonumuz hayrola inşallah...”

Şimdi Kahramanmaraş’ın ayağa kalkmasının zamanıdır. Küçük esnaftan-zanaatkardan, büyük sanayiciye-tacire kadar hep birlikte atağa kalkmak durumundayız. Kentin ağır hasarlı binalarının yıkımından, enkazlarını kaldırılmasına kadar geçen sürede yaşanan olumsuzluklar hanemize olumuz yansıdı ise de ilgililer gerekli işlemleri yapacaktır. Meslektaşlarım kentteki eksiklikleri yazıyor. Artık gerisi kentin valisine, belediye reislerine, vekillerine düşüyor.

Sonumuz hayırlı olur inşallah, demekten başka ne yapabiliriz ki?