MUSTAFA ALYAZ

https://www.aturkiye.com/

Kahramanmaraş, yalnızca bir coğrafi nokta değil, bir medeniyetin, bir imanın, bir kahramanlık destanının adıdır. Ve bu destan, nesilden nesile anlatılmaya, ruhu diri tutmaya devam edecektir. 12 Şubat, yalnızca Maraş’ın değil, milletin topyekûn bağımsızlık iradesinin zaferidir!

Tarih, bazı şehirleri yalnızca bir coğrafi alan olarak değil, aynı zamanda destanların ve kahramanlıkların yurdu olarak kaydeder. İşte Kahramanmaraş da böyle bir mukaddes mirasın taşıyıcısıdır. Onun adı, sıradan bir şehrin adı değil; iradenin, cesaretin ve sarsılmaz ruhun sembolüdür. 12 Şubat 1920, yalnızca Maraşlılar için değil, tüm Türk milleti için bağımsızlık ateşinin en gür şekilde yandığı bir milattır. O gün, imanın çelikten duvarı karşısında hiçbir işgalci gücün duramayacağının ispatıdır.

Düşmanın süngüsüne karşı sarsılmaz bir irade, kurşunlara karşı dimdik bir duruş, esarete karşı topyekûn bir direniş... Maraş, kendisine dayatılan boyunduruğu asla kabul etmedi. Her biri bir destan kahramanı olan Maraşlılar, yüreklere kazınan şu sözü tarihin altın sayfalarına nakşettiler: "Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzar olamaz!" Bu söz, yalnızca bir direniş mottosu değil, ruhun maddeye galebe çaldığının ve millet olmanın en keskin ifadesidir.

Kahramanmaraş, hiçbir destek almadan, sadece kendi halkının fedakârlığı ve inancıyla işgalcileri topraklarından sürmeyi başaran nadir şehirlerden biridir. Tarih kitapları, birçok kahramanlık destanı yazar; fakat bir şehrin baştan sona tek vücut olup işgalcilere karşı koyması, sadece Maraş'ın hanesine yazılan eşsiz bir şereftir. Kadınıyla, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla Maraş, zulme boyun eğmemiş ve yüreğindeki hürriyet aşkını sahaya dökmüştür.

O gün, Maraş semalarını kaplayan dumanlar, sadece silahların ateşlenmesinden yükselen kara bulutlar değildi; aynı zamanda bir milletin iradesini perdeleyen esaretin de son nefesiydi. O gün, Maraşlılar, bedenlerini siper ederek vatanlarını savunurken, yalnızca bir kenti değil, aynı zamanda bir milletin onurunu da koruyorlardı. İşte bu yüzden Kahramanmaraş, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile taçlandırılan ilk şehir olarak tarihe geçti.

Bugün bizlere düşen görev, yalnızca geçmişte yazılan bu destanı anmak değil, aynı zamanda onun şuurunu taşımaktır. Maraş ruhu, yalnızca geçmişin bir anısı değil, geleceğe ışık tutan bir meşaledir. O gün Maraş'ı savunan o büyük iman ve sarsılmaz irade, bugün de bizlere yön gösteren en büyük mirastır. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı, sadece bir zaferin değil, aynı zamanda bir milletin ruhunu ve karakterini ortaya koyan eşsiz bir gün olarak zihinlerde daima taze kalacaktır.

Kahramanmaraş, yalnızca bir coğrafi nokta değil, bir medeniyetin, bir imanın, bir kahramanlık destanının adıdır. Ve bu destan, nesilden nesile anlatılmaya, ruhu diri tutmaya devam edecektir. 12 Şubat, yalnızca Maraş’ın değil, milletin topyekûn bağımsızlık iradesinin zaferidir!

Ne mutlu o ruha sahip çıkana, ne mutlu o bayrağı dalgalandırana!

“Batı medeniyetinin öncüsü olduğunu iddia eden Fransızların zulüm ve baskıları­na ve on asırdan beri milletimizin geçerli olan fiili hakimiyetinin ortadan kaldırılmasına ve imhasına karşı silah müdafaasını kullanmaya mecbur olup, yirmi güne yakın bir zaman zarfında Ermenilerle birleşen düşman kuvveti ile her türlü mahrumiyetler içinde çarpışan ve nihayet başarılı olan kahraman Maraşlıları, bütün memleket namına tebrik ve tazize koşarız. Maraşlılar, bu kahramanca müdafaaları ile milli davanın yüceliğini ve milletimizin yaşamak. bağımsız olarak yaşamak hususundaki yüksek iradesini bütün cihana gösterdiler. Şehitlerimize dualar, selamlar.” Mustafa Kemal Atatürk - 12 Şubat 1920

https://www.aturkiye.com/