Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde tamamladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.
Kahramanmaraş’ta 4 yıl öğretmen olarak çalıştıktan sonra Sütçü İmam Üniversitesi’ne asistan olarak geçti.
KSÜ’de 1996 yılında Yüksek Lisansını 1950 Sonrası Türk Şiirinde Bahattin Karakoç adlı teziyle tamamladı. Hacettepe Üniversitesi’nde 2000’da Orhan Kemal’in Romanları Üzerine Bir İnceleme başlıklı teziyle de doktorasını tamamladı.
Halen Balıkesir Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 1987’den beri Dolunay, Kırağı, Kanat, Türk Edebiyatı, Yedi İklim, Hece, Varlık, Dergâh, İtibar gibi dergilerde şiir ve edebiyat eleştirileri; Türk Dili, Türkbilig, İlmi Araştırmalar, Yeni Türk Edebiyatı gibi dergilerde akademik yazılar yayımlamaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
1987’den itibaren Dolunay, Kırağı, Kanat, Türk Edebiyatı, Yedi İklim, Hece, Varlık, Dergâh, İtibar gibi dergilerde şiir ve edebiyat eleştirileri yayımlamaktadır. Çiçekler Satılmasın şiir kitabının bütününe bakıldığında kitaba hâkim olan temaların aşk ve yalnızlık olduğu görülür.
Ruhumun Evvelyazıları şiir kitabı ise geçmişe özlemin ve hüznün ağır bastığı şiirlerden oluşur. Bu kitabında Çiçekler Satılmasın’daki naif anlatıcı gitmiş, daha gür sesli ve kelimelerle oynamayı seven bir anlatıcı gelmiştir.
Dil Kapısı, şair için bir dönüm noktasıdır denilebilir. Bu kitabında artık kelimeleri istediği gibi eğip bükmeyi öğrenmiş, kendine has bir üsluba ulaşmıştır. “Kapı” metaforundan hareketle bu âlemle öteki âlem, cennetle cehennem, insanın içi ve dışı gibi unsurlarla insanın dünya ile temasını sağlayan ve böylece onun hayatının başlangıcı olan “dil” arasında organik bir bağ kurmuştur.
Son kitabı Ömürlük Yara, bir önceki şiir kitabında olduğu gibi çağrışımlarla yüklüdür. Biçim açısından baktığımızda tüm şiirlerini serbest biçimle (sadece Ruhumun Evvelyazıları’nda gazel tarzında beş-altı şiiri vardır) yazmıştır. Özellikle Dil Kapısı ve Ömürlük Yara kitaplarında geleneksel kuralları bir kenara bırakmış, şiirdeki müzikaliteyi kelime tekrarı ile sağlama yoluna gitmiştir.
Bu son kitabında imge ile bilinç arasındaki bağı işaret eden, okuru kendi varlığı içindeki derinliğe çağıran bir dil geliştirdiği söylenebilir. Dil Kapısı kitabındaki “Sadece Sen Ört Bizi” şiirinde geçen “virgülle resmediyor bizi zamanın hattatları” (s. 39) örneklerinde olduğu gibi okurun hayal dünyasını zorlar ve yeni çağrışım alanları yaratır.
Narlı, Şiir ve Mekân adlı eseriyle 2007 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından inceleme dalında yılın yazarı ödülünü almıştır. Narlı’nın akademik kitapları ve makaleleri de bulunmaktadır.
https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/mehmet-narli