Rasim Genç İle Şiirlerini Konuştuk

Söyleşi: YİĞİT AHİ

Merhaba Rasim Bey. Sayfamıza hoş geldiniz. Kendinizi okurlarınıza nasıl anlatırsınız?

Merhaba,01.01.1963 yılında Samsun Vezirköprü'ye bağlı Çorakdere köyünde doğdum henüz ilkokulu bile okumadan Bafra nın sarmaşık köyünde çobanlık yaptım arkadaşlarım okula gidiyorlardı bir gazete bulurlardı Vezirköprü'nün Çorakdere köyünde kaza oldu kaza da Rasim Genç'in babası hayatını kaybetti derlerdi ve ben başlardım ağlamaya okur yazarlığı olmayan bir insanın gözleri görmeyen insandan farkı olmadığını anladım ve artık Rasim in çobanlık yılı doldu köyüne geldiğinde okullar yeni açılıyor kayıtlar başlamış babama beni okula yazdır ben okumak istiyorum dedim babam ise benim okumama karşı çıkar durumumuz iyi değil seni okutamam der.Ben de okula gidip öğretmenimle görüşüp okula kaydımı yaptırırım . Fakat kalem defter alacak param yoktu,Ben hasat zamanı tarlaya dökülen buğday başaklarını toplar tokaçla döver dane haline getirir Bakkala götürür karşılığında kalem defter alırdım... ilkokulu bu şekilde bitirdim yoksulluk nedeniyle eğitime devam edemedim küçük yaşlarda gurbete gittim, inşaatlarda amelelik yaptım gençlik hayatım da gurbette geçti.

 Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz? Esin kaynağınız ne oldu?

Yöremizde yerel gazeteler de şiirlerim yayınlanırdı halk tarafından çok beğinilirdi,şiirlerim dönemin kaymakamı sayın Şevket Cinbir'in dikkatini çekiyor diyor ki; bu şiirleri yazan Rasim Genç'i bulup bana getirin diyor ben o dönemde Ankara'da inşaat ta çalışıyordum bir gün haber geldi.Vezirköprü ye geldim direkt kaymakamın yanına gittim kendimi tanıttım. Senin gibi biri nasıl inşaat ta çalışıyor.Ben seni Vezirköprü kaymakamlığın da görevli olarak işe alıyorum ve Şiir kitabınızı bastıracağım dedi. Beni işe aldı birinci Şiir kitabımıda bastırdı,kitap yazmam bu şekilde gelişti. Esin kaynağım doğa,tabiatta ki her şey insan sevgisi ve yoksulluk oldu.

Halk şiirine yönelmeniz nasıl oldu? Sizi edebiyatın içine çeken neydi?

Ben kırsal kesim de doğup büyüdüm hani ozan diyor ya sanat sıkıntıdan doğar,özgür kalınca ölür diye bende içimdeki yanan ateşi sözüm ile dışarı atıyorum sazım ile de söndürmeye çalışıyorum.Genelikle şiirlerim de doğayı,tabiatı insanların dertlerini dile getiriyorum.

Hangi vakitler, sevinçliyken mi üzüntülüyken mi şiir yazarsınız?

Âşıklar ozanlar şairler üç ortamda yazarlar ağlarken gülerken ve kızarken yazarlar.

Sizce önyargılı olup bir söylentiye körü körüne inanmak doğru mu yanlış mıdır?

İnsanın ön yargılı olması doğru değil söylentiye inanmaması ve araştırması gerek.

Bir seçme şansı verilse hangi yazarın, hangi eserini yazmış olmayı isterdiniz?Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bir seçilme hakkı verilse Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf eserini yazmak isterdim.

Son olarak edebiyata kültürümüze ve âşıklık geleneğine değer verdiğiniz için sizlere teşekkür eder beni konuk ettiğiniz için ayrıca teşekkür ederim...

Söyleşimizin sonuna geldik Rasim Bey. Bu güzel söyleşi için size teşekkür ediyoruz.

74E4F9B1 Eacc 41F1 8739 43A9681A070B

Yazar Demirhan: Necip Fazıl’ın şiirleri, "metafizik şiir"dir Yazar Demirhan: Necip Fazıl’ın şiirleri, "metafizik şiir"dir