Oy vatanım oy! N’olmuş sana böyle?

AKİF ARSLAN

YERİ GELDİKÇE

MARASPOSTA.COM

Altı aydır kalemşör arkadaşlarım yazıyor. Fikir beyan ediyor. Yorumluyor. Duygularını dile getiriyor. Üzülerek okuyordum, takip ediyordum.

Mustafa Nuri Şirin’i, Mehmet Taş’ı, Mehmet Serhat Topalca’yı, Bekir Doğan’ı, Mehmet Fiskeci’yi, Mustafa Alyaz’ıve diğer meslektaşlarımı okuyordum.

Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve Kahramanmaraş Pazarcık ve Kahramanmaraş Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6’lık yıkıcı depremin ardından (9 Şubat 2023) İzmir’e gittim, 6 ay sonra döndüm (10 Ağustos 2023).

Benim gördüklerimi sizlerde gördünüz, görüyorsunuz! Şehrin 3/1’lik kısmı yok. 15 bin insan ölmüş, yüzlerce ev yıkılmış, yüzlerce işyeri yo olmuş.

Yıkımı gereken binalar yıkılmış, orta hasarlı binalar da bekliyor. Enkazlar kaldırılıyor. Meslektaşlarım yazıyor. Olumsuz durumları dile getiriyor. Eleştiriyor.

Ama bu eleştirileri kim dikkate alıyor?

Kahramanmaraş’ın milletvekilleri Ali Öztunç dışında değişti. AK Parti’nin lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, böyle lütuf buyurdu ve vekil listesi yenilendi. Ardından da önce emniyet müdürü, ardından da vali değişti.

Belki yarın diğer bürokratlar da değişecek?

N’olmuş benim şehrime? Yıllardır geçimini temin ettiğim ve bugünkü duruma gelmemi sağlayan mesleğimi icra ettiğim Yenişehir İşhanı yok, Azvural İşhanı yok. Eğitim gördüğüm Gazi Ortaokulu yok. Arkadaşlarımın, kardeşlerimin işyerleri yok.

Cay içtiğim çayhaneler yok. Yemek yediğim lokantalar, kebapçılar yok. Muayene olduğum hastaneler yok. İlaç aldığım eczaneler yok. Ekmek aldigi. Fırınlar yok.Önemlisi ibadet ettiğim camiler yok. Yerle bir olmuşlar, yıkılmışlar.

N’olmuş benim şehrime? 58-60 yıllık ömrümün geçtiği memleketim yok olmuş. “Bülbülü altın kafese koymuşlar, illerde vatanım illerde vatanım demiş.” Sözü boşa dememiş. Cuma namazı sonrası Abdülhamid Han Camii’nden baba ocağım Tekke’yi ziyaret ettim. Nahirönünde’n Tabakhane istikametini takiben Azerbaycan Bulvarı, Zübeyde Hanım Caddesi, Şelalepark, Trabzon Caddesi, İtfaiye bolgesini gezerek; valilik (bayındırlık) durağından otobüse bindim ve Merkez Otobüs Durağı (Hükümet Caddesi) Azerbaycan Bulvarı , Demokrasi Meydanı, Atatürk Bulvarı, Bitpazarı yönünden evime döndüm.

İçim buruk. Kimi zaman gözyaşlarını yüreğime gomerek için için ağlayarak Kayabaşı, Çocuk Bahçesi, Mağralı istikametinden ilerlerken yazının başlığındaki “Oy vatanım oy! N’olmuş sana böyle?” sorusunun cevabını düşünerek buğulanan gözlerimi fark eden yanımdaki genç kardeşimin “Amca bir durum mu var?” sorusu üzerine kendime gelerek “Yok yeğen yok. Aşırı sıcaktan gözlerim yaşarıyor” dedim de yedi mi bilemiyorum.

Sahiden “Oy vatanım oy! N’olmuş sana böyle?”

Dedim ve içimden şu dizeler döküldü!

“Maraş Maraş’ta derler

Bu nasıl Maraş bu nasıl Maraş

Al kızıl kan içinde can veren kardeş

Kardeş kalk gidelim yoldaş kal gidelim

Bizim iller kırçıllıdır geçilmez yollar

Çamur kurusunda gidelim burdan gidelim

Ufak taşınan bina yapılmaz

Valla bir ben ölmeyinen Maraş yıkılmaz

Kardeş kalk gidelim yoldaş kal gidelim

Yollar çamur kurusun da gidelim

Lale sümbül büyüsünde gidelim

Kardeş gidelim ay ay”