Beklemek, hayattın ta kendisidir. Anlar beklenerek birikir ve yaşam tamamlanır. Hayatta insanın en zor öğrendiği eylemdir. Ömür denilen yolda iki durak arası yolculuktur.

 

 

İnsana iyi ya da kötü heyecan yaşatmaktadır. . Gün ışığı da hiç bir anlam ifade etmeyebilir. Kimi zaman da şehrin bütün gözlerine çekilen amansız sistir.

 

 

Avuç içlerinin terlemesi bitmez bir arayış içinde olmaktır. Beklemek bilmediğini öğrenmek ve pes etmektir.

 

 

Elinden geleni yapıp ondan sonra aşan durumlarda olacakların sana etkilerini beklemektir. Beklenene göre değişerek zamanın hantallığını yük gibi omuzlara bindiren eylemdir.

 

 

Bir gün de geleceğine inanmaktır. Gelmeyecekse bile hayal edebilmektir. Bıkmamaktır. Sabrederek günlerin sayılmasıdır. Amaç ve umut olur tutanacak tek daldır.

 

 

Hayal kırıklığı ve çalkantılı hüzenle damlayan umutsuzluğun biriktirdiği bir deryadır beklemek.

 

 

Kapılara bakmak ve telefonda sesi duymaktır. Kendisi olmadığı halde. Sıçramaktır bir boşluktan bir boşluğa.

 

 

İçinde fırtınaya dönüşmeden ılık ılık esen bir rüzgar kıyıya vuran dalgalar parmaklarının boncuk kıvrımlarında usulca gezinmesidir.

 

 

Beklemek hissedebileceği kimi zaman yorucu üzücü korku verici kimi zamanda zevkli heyecanlı sevgi dolu kimi zamansa kaçınılmaz bir durumdur beklemek.

 

ÖZGÜR KARAKAYA

[email protected]