Bilmek

“Bilmek ileriyi görmek, ileriyi görmek güçlü olmaktır”.    J. J. Rousseau

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsen

Ya nice okumaktır.

Şiir:Yunus Emre

TDK’ya  göre anlamı şu şekildedir: Nesnesiz bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmaktır.

Kendini tanıma ve ifade edebilmedir. Bilginin kişide anlamlı bir zemine kavuşarak dile dökülmesi ve anlamlı cümleler ile anlaşılır olmasıdır. Bir  konuyu anlama veya öğrenmedir. Hafızaya kaydetmedir. 

Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmadır.  Bir durum değildir, bir deneyimdir. Gözlem, ölçümlerin sonucunda elde edilen kazanımları da kapsar.Yaşama  tutunmayı da içine  alır. 

Eylem de olmayı da getirir. Kimi zaman suyu buluştur. Konuya hâkim olmakla beraber dilin içersine hapis olmamaktadır. Çok sevebilme, dürüst olabilme, saygı duyabilme, kıymet bilebilmedir.

Gerçeği aramanın yolunu açar. İstemek de onunla yürür. Güçü, yaşam enerjisini özgüveni, öğrenme disiplinine sahipliği ve farkında olmayı sunar. Bilginin  uygulama merkezidir.

Haddini bilmeyi, haddini aşmamayı  hatırlatır.Yerini bilme ve bildiğinden ders çıkarmadır! Kuşku duyma, sorgulama, soru sormayı da getirir. Bilmek, insana olgunluk  katar kaybettiğinde, efendi gibi yenilmesinin yolunu açar.

İyiliğin ve değerli oluşun adı olur .Ufuk açarak,  konuyu daha geniş ve daha derin görmeyi  de sağlayarak. yenilenmeyi, gelişmeyi de getirir.

Yazımızı  bir  fıkrayla noktalayım.Bir rahip arabada tek başına seyir halindeyken, yol kenarında bekleyen bir rahibeye rastlar, arabasını durdurur ve rahibeyi istediği yere götürmeyi teklif eder, rahibe de kabul eder. Rahibe arabaya biner, bacak bacak üstüne atarak elbisesinin açılmasını sağlar ve ortaya şahane bacaklar çıkar.    Rahip bacaklara göz atarken, neredeyse bir kaza geçirecektir. Arabayı kontrol altına aldıktan sonra, çevik bir hareketle elini rahibenin bacaklarına götürür.Rahibe ona doğru bakar ve '129. ayeti hatırlayın Peder' diye söyler. Peder sinirlenir ve özür diler. Elini geri çekmek için adeta kendini zorlar. Bu arada, gözlerini bir türlü bacaklardan ayıramaz. Vites değiştirirken yine elini bacaklara dogru kaydırıverir. Rahibe bir kere daha '129. ayeti hatırlayın Peder' diye söyler.Peder, bir kere daha özür diler. 'Bu zayıflığım için özür dilerim'. Manastıra varınca rahibe arabadan iner, pedere doğru anlamlı bir göz kırpar ve yoluna devam eder. Kiliseye varınca rahip hemen bir İncil aramaya gider ve 129. ayete bakar.Ayette 'İleri gidin ve araştırın, sonunda zafere ulaşacaksınız' der.

ÖZGÜR KARAKAYA

[email protected]