AKİF ARSLAN

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, daha önce defalarca geldiği Kahramanmaraş’a bir kez daha geldi ve dün akşam Arsan Laledar Salonunda partisince düzenlenen “Geleneksel Vefa İftarı”nda konuştu.

İftar programına, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Avukat Fırat Görgel, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Vahit Kirişçi, Tuba Köksal, Mehmet Şahin, Ömer Oruç Bilal Debgici, Mevlüt Kurt, AK Parti İl Başkanı Avukat Muhammed Burak Gül ve diğer ilgililer katıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, konuşmasında özetle şunları kaydetti:

“(Başörtüsü yasağı) Geldiğimiz noktada, Allah’ın izniyle yönetmelik değişmedi, kanun değişmedi, Anayasa değişmedi ama başörtüsü serbest! Çünkü Türkiye’de zihniyet inkılabı, zihniyet devrimi söz konusu oldu. Az şey mi?”

“Bir zamanlar AK Parti döneminin hemen öncesinde hatta AK Parti döneminin ilk yıllarında, ‘bu ülkede iktidar olunur ama muktedir olunmaz.’ Diyorlardı ya siz öyle bir ses verdiniz ki, adeta ‘hem iktidar olunur hem de muktedir olunur’ dediniz.”

Yavuz; mübarek ramazan ayının, ülkeye, İslam alemine, dünyaya barış ve huzur getirmesini diledi.

“Türkiye, AK Parti döneminde önemli dönüşümler yaşadı.”

“AK Parti’ye nasıl destek verdiğinizi biliyoruz. AK Parti dönemi tam bir mücadele dönemidir.”

“Çok büyük işler yaptık, çok özel, çok güzel işlere vesile olduk. Birçok yenilik, güzellik ve dönüşüm söz konusu oldu ve her birinin altında sizin imzanız var.”

“Öyle durdunuz ki, hani bir zamanlar AK Parti döneminin hemen öncesinde hatta AK Parti döneminin ilk yıllarında, ‘bu ülkede iktidar olunur ama muktedir olunmaz.’ Diyorlardı ya siz öyle bir ses verdiniz ki, adeta ‘hem iktidar olunur hem de muktedir olunur’ dediniz.”

“Geçmişte başörtüsü yasağı nedeniyle yaşanan sıkıntıları hatırlayın. Dün gibiydi. 2011 yılına kadar hatta Yüksek Seçim Kurulunun kararlarına geçercesine, hocam sandığın başında orayı da kamusal alan olarak görüyordu. Sandığın başında, partinin üyesi de olsa, partinin resmi sandık kurulunun üyesi de olsa, başörtüsüyle orada bulunamaz gibi bir noktada çokça YSK kararı vardı. Mesela, o döneme ilişkin geldiğimiz noktayı bilelim diye söylüyorum ama işte oradan bugüne... Hatta bir ara, adeta Cumhur İttifakı’nın kökenini oluşturan o anayasal değişikliği vardı ya başörtüsünü üniversitelerde serbest kılan ama sonra atılan manşetleri hatırlıyorsunuz ‘411 el kaosa kalktı’ manşetleri şubatta anayasa değişikliği oluyor, martta parti ile ilgili kapatma davası söz konusu oluyor. Anlayabiliyoruz, anlaşılıyor bu. Onu bir türlü yaptırmayacaklardı. Yine hatırlayın, bulunduğumuz yer neresi ve ne demek? Bizim mücadelemizin anlamı ne? Ona temas etmek üzere bunları söylüyorum.

Bu, (Turgut) Özal zamanında deniyordu ki ‘Özal zamanında bu işler kanunla olmaz’ yönetmelikle zaten hiç olmuyordu. ‘Bu işler kanunla olmaz’ deniyordu. O gün gördük Özal zamanında bunun ancak anayasa ile mümkün deniyordu ama 2007-2008’lere geldiğimizde anladık ki anayasayla yapsak da müsaade etmiyor birileri. Anayasa mahkemesi, o gün anayasaya aykırı bir şekilde karar verdi ve Meclis’te geçen kararı iptal etti ama geldiğimiz noktada, Allah’ın izniyle, yönetmelik değişmedi, kanun değişmedi, anayasa değişmedi ama başörtüsü serbest! Çünkü Türkiye’de zihniyet inkılabı, zihniyet devrimi söz konusu oldu. Az şey mi?”

“S-400 hava savunma sisteminin alınmasına yönelik eleştirileri de hatırlayın. Ukrayna’nın başına gelenler, bize o yıllarda atılan adımların biraz daha ne demek olduğunu gösteriyor. S-400 almaya kalkıştık, herkes karşı çıktı. Amerika, hatırlayın, müeyyideler (yaptırımlar) uyguladı ama Allah önümüzü açtı, savunma sanayii anlamında büyük ilerlemeler kaydettik. Peki, bizim S-400 almamız kime zarar verdi? Ama bu adeta hükümdarlık yetkimizi gösteren bir adımdı. Ayasofya da öyle. Tapusu bizim ibadete de kapatılmıştı ancak yeniden ibadete açıldı.”

“İçte ve dışta büyük mücadeleler verdik. İşte bu mücadelenin altından, Kahramanmaraşlılar gibi, yüzde 76’ya varan desteklerle Cumhurbaşkanımız bütün o yasakları ortadan kaldırarak, prangaları kırarak, zincirleri kopartarak çıktı. Bir şekilde, ‘olmaz’ denilenleri nasıl olduğunu bize gösterdi ‘yapılamaz’ denilenlerin nasıl yapıldığını da bize gösterdi. Dolayısıyla biz, Türkiye’de gerçekten birçok ilki yaşadık. İlkler, yenilikler, güzellikler gördük. Emin olun, çok daha fazla ilki, çok daha fazla yeniliği ve çok daha fazla güzelliği hep birlikte yaşayacağız.”