Ülkemizde 23 yıldan fazla iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hiç kuşkusuz daha uzun yıllar iktidar olmaya devam edecek.

Partinin lideri olan Cumhurbaşkanımızın politikasını yakından takip edenler iyi bilir ki, bu iktidar devam ederken ülkemizde muhalefet sadece arada bir parlar. Sadece o kadar.

Çünkü..

Türkiye’de solcular çok zor iktidar olur. Bakmayın siz 30 yıl sonra yerel seçimlerde CHP’nin birinci parti olduğuna. Bizde bir deyim var: ‘Gördüğü göreceği o kadardır” derler de!

Milliyetçiler darmadağın. AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Cumhur İttifakı kurması sonrası milliyetçilerin iktidar şansı da kalmıyor. MHP’den ayrılan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu Büyük Birlik Partisi (BBP), BBP’den kopan Remzi Çayır, Meral Akşener’in kurduğu İYİ Parti, Akşener’den ayırılan Ümit Özdağ...

Kendini milliyetçi çizgisinde gösteren bir çok zevatta bu alanda kendini pehlivan sanıyor ya...

Şimdilik bunlar milliyetçiler. Belki de daha ardı da gelir, bilmiyoruz! Özdağ‘ın tutuklanmasını değerlendirin. Zaten gerisine gerek yoktur.

Şimdi soruyorum: AK Parti ve başında Recep Tayyip Erdoğan varken, başka bir partinin iktidar olma şansı var mıdır?

Bence de sencedir.

Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın seçtiği, seçtirdiği isimleri çok ama çok daha iyi değerlendirmek durumundadır.

Halkın içinde olamayan (olduğu da kendi yandaşları) vekiller, halktan uzak parti il ve ilçe yöneticileri, vatandaşın derdini dinlemeyen belediye başkanları, meclis üyeleri...

Bu yüzden de zaten her geçen gün eriyen iktidar partisi, son zamanlarda daha bir hızlı eriyor.

Bu satırların yazarı olarak, halkın derdini dile getirdiğimde beni “muhalefet” olarak nitelendiren yerel siyasetçiler, tedbili kıyafet yapıp toplu taşıma yolculuğuna soyunsalar da halkı dinleseler, ve kahveye gidip bir çay içip halkın derdini dinleseler ne değişir görürler.

Dinlemek yok, dinliyormuş gibi yapılıyor.

Örnek, benim vekilim olarak TBMM’de yar alan isimler, halkının derdini dinlemek yerine; halkımın hiçte ilgisini çekmeyen konularda TV’lerde canlı yayına katılıyor. Benim vekilime bir sıkıntı dile getiriyorsun “Danışmanım ilgilenir” diyor da danışmana ulaşabilecek durumda da değiliz.

Ben sesimi duyuramıyorum, bu yüzden de diyorum ki; son şansı da iktidar iyi kullanamıyor. Belediye başkanları da tam bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Meclis üyeleri zaten kendi halinde. İktidar destekçisi muhtarlar da bana neci...

Vekiller zaten bizden uzak ta ya şu ‘her şeye’ rağmen ‘bizim’ şehril eminlere ne oluyor. Toplu taşıma sıkıntımızı çözmedikleri gibi bir de zam yapıyorlar. Tamam sizin de ömrünüz, partinizin ömrüne benziyor, dersem yanlış yapmış olmam da, partinizi bitiren sizlersiniz.

Bir yandan vekiller, bir yandan başkanlar elele partiyi kaybolmaya yolluyorlar. Ha gayret arkadaşlar da bizim ‘milliyetçiler’ de sadece sözde kalıyor. Kurk cücüğü gibiler. Solcular da kendi bildiğini okuyor.