31 Mart 2024 Mahalli idareler seçimleri bir dizi parametre ile ortaya çıktı.
81 ilin sonuçları risk ve yatırımlar, 30 büyükşehir, 51 il, 973 ilçe, 390 belde belediye başkanı adayı belirlendi.
Grafikler ekonomiyi gösterdi.
Milletin iradesi seçmen profilinde ki genel eğilim tepkisi aylar öncesinden kendini göstermişti. Halk çarşıda, pazarda, sokakta siyasal yorgunluğu dile getiriyordu.
Sosyal medyadaki karalama iddiaları, siyasal ötekileştirmeler halkın iradesi ve demokrasinin önüne geçemedi. Olumlu ve olumsuz faktörler etki yaratmadı.
Vatandaş için tablodaki eksiklikler giderilmediği halkın önemsenmediği bu seçimde oy kayıpları yaşandı.
Seçim atmosferi sıcak yarışın yaşandığı bir iniş ve bir çıkışla sandıklar ve adaylara yansıdı.
Son virajda net tablolar değişmedi.
Ödünç oylar alışkanlık yaptı ve yapboza döndü.
Temel madde gelir adaleti vatandaş için kayıp bir ekonomi haline dönüştü ve sorgulanması gereken tablo haline geldi.
İktidarı yönlendiren seçilmiş vekillerin saha ve meydanlarda somut şekilde bulunmamaları siyasi iktidarı yanlış yönlendirmeleri vatandaşın sarı kart göstermesine kanaat önderlerinin aksaklıkları sorgu sorulmayan idarecilerin egoları sahada olmayan halkı ötekileştiren belediye başkanları kırmızı kart gösterilmesini stratejik olarak hızlandırdı.
Memleketin fertlerine verilmeyen değer, kalıplaşmış ayrımcalıklar menfaat ve dışlanmalar da eklenince kaza kaçınılmaz oldu.
Aday seçimleri, evvel yaşanmış hatalar, vekil seçimleri, taban sıkıntılarını oluşturdu.
Kırgınlıklar ve küskünlükler de eklenince Kaleler tek tek tepki nedeniyle hasar aldı.
Seçimlerin sıklığı vatandaşın bıkkınlığı Metal yorgunluğunu seçmene bulaştırdı.
Vatandaş genel bir bakışla parçalanmaları erimiş buzları çekişmeleri görünce sosyalojik parçalanları gördü.
Bu parçalanmalardan projelere, vaatlere bakılmadı. Vatandaşın siyaset yorgunluğu tedavi edilemedi. Seçim stratejisi önemsenmedi, alternatif siyasi liderler manken yöntemi ile giydirilip boyandı halka sunuldu.
Bu yöntem iktisadi rasyonel analizin tek başına etken olamayacağını seçmenin ben varım bana saygı duyman lazım dediği bir inatlaşmaktan öteye gitmedi.
Bu da vatandaşın içerisinde kavrulup yandığı psikopolitik nedenler, siyasi iletişim nedenlerinin bedelini sandıklara yansıttı.
Kısacası buzullar eridi ve parçalandı, kaleler de yıkımlar boy gösterdi.
Acaba son gelişmelerde yer alan yapay zekaya mı ihtiyacımız var.... Yoksa aranan yeni bir siyasi lider arayışımı bu seçmenin.
Siyasi kariyer toplumdan geçiyor arka arkaya kaybedilen bu seçmen kitlesi mutlaka önümüzdeki süreçte tekrar gözden geçirilmelidir.
Öz eleştiri ve yeniden yapılanma gereklidir.
Fikir ve yorucu durağan atmosfer değiştirilmeli hizmet ve yatırımlar biran önce tabanlara eklenmelidir.