Zevk

Sözlüğümüze göre:  Hoşa giden veya çekiçi bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş bir  duygudur.  Güzeli çirkinden ayırma yetisidir.  Arapçadan dilimize geçmiştir.

Bir varlığın odaklandığı ve ilgili olduğu o konu hakkında sonrasında ve öncesinde tatlı heyecanlar, hazlar  var olduğunu kıymetlendirmesine neden olan etkileri yaşatan özellikte uygulamaları ile zamanın her saniyesinin güzel ve yaşamakla ilgili olarak istekli  geçmesine neden olan bilgisinin hissi ve duygusal sonucudur.

  

Anlık geçici doyurulabilir durumdur.  Zamana, nesneye ve yere bağlıdır.  Hayatın da amacı olacak kadar  değeri olmayan da  duygu halidir.  Beyin,  kalp ve mide üçgeniniiçine alır.

  

Beğeniye de getirir.  Güzel olanın  arkasından gitmektir.  Dışarıda olandır. Paylaşılan deneyimleri de getirir.   Seksle birlikte doruğa çıkan yaşama arzusudur.  Bazen de konuşmaktır. Olumsuzluktan kurtulma çabasıdır.

  

Zevkler olmasaydı  o zaman dünya hayatında bulunmak konusu da  çok daha sıkıntılı olurdu.  Enerjetik güce de sahiptir.  Memnun ediciliği de getirir.   Kişiden kişiye göre  değişmektedir.

 

Eğlence, keyif, tatmak,  tat almak, lezzet de  zevkin içersinde yer alır.  Rahatlatıcı etkileri de bulunmaktadır.  Anamalcı düzen  ise, çalışmayı yüceltme yerine eğlenmeyi ve zevkin yüceltilmesini ön plana çıkarır. 

 

Hemen şimdi gibi kelimelerle insanları yönlendirmek ve hızlı karar vermelerini sağlamak için kullanılır.  Yaşam kalitesini  de arttırmaz. Esas olan insanın zevk aldıklarına esir olmadan  mutluluğun yakalanmasıdır.  

 

Gerçek zevkler sevgiyle  uyumlu olandır ve yaşamı daha yaşanılır  kılandır.  Aristo’nun dediği gibi “İnsan, zevkin kölesi değil, efendisi olmalıdır”.

 

Özgür Karakaya

[email protected]