Abdullah Şanlıdağ 

İletişim: [email protected]

Uzun yıllar MİT Başkanlığı yapmış, sonrasında ise Dışişleri Bakanı olmuş Hakan Fidan’ın istihbaratı çok güçlüdür. Üçüncü Dünya Savaşı söylemini haylidir dillendiriyor. Bölgelerdeki çatışmalar, kapitalist ve sömürgeci politikalar, Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin savaşları da bu işin tetikleyici unsuru olacak gibi duruyor. Ülkeler bilinçli bir şekilde Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin savaşına seyirci kalıyorlar. Gazze’de adeta soykırım yapan İsrail Siyonist devletine karşı gıkı çıkmayan ülkelerin liderlerinin, bir de hazırlık içerisinde olduklarını ifade etmeleri, büyük bir savaşın kapıda olduğuna işaret ediyor. Resmen Üçüncü Dünya Savaşı’na doğru gidiyoruz.

Herhalde durup dururken Almanya Federal İçişleri Bakanlığı ve Federal Sivil Savunma Başkanlığı, vatandaşlarına en kısa sürede kendi sığınaklarını hazırlamaları ve bazı gıda maddeleri stoklama çağrısında bulunmadı. Sadece bu mu?

Rusya’nın Almanya ve Fransa’ya saldırma ihtimali var mı? Bilemeyiz. Almanya ve Fransa her ihtimale karşı önemle ulusal güvenlik politikalarının üzerinde duruyor.

Rusya Ukrayna savaşı devam ederken, Avrupa ve NATO üyesi ülkeler Ukrayna’ya silah vermişler ve bu silahların sadece kendi ülkelerini savunmada kullanacakları şartını öne sürmüşlerdi. O şart iptal edildi.

Böylece Ukrayna’ya verilen silahların artık Rusya topraklarına saldırı amaçlı kullanımına izin verilmiş oldu. Bu ne anlama geliyor. Belli ki ülkeler Rusya’yı çıban başı olarak görüyorlar. Lakin aynı Avrupa ve NATO ülkeleri, Siyonist İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırıma ses çıkarmazken, üstelik bir de İsrail’e destek veriyorlar. Devam edelim..

Bize göre Avrupa’nın güvenliği de risk altındadır. Bu saatten sonra hiçbir ülke güvende olamaz. Tüm ülkeleri bir korku ve telaş sardı. Halkları savaşa hazırlıklı olmaya davet eden liderlerin bir bildikleri olmasa bile olası bir savaşa karşı hazırlıklı olmaya çalışmaları isabetli bir karardır. İşte tam da bu yüzden Türkiye’nin de Hakan Fidan’ın endişesine kulak vermesi ve hazırlıklarını başlatması gerekiyor.

Rusya’nın Ukrayna savaşında yenilmesini isteyen ülkeler, hiç şüphesiz bunun Avrupa’nın güvenliği için hayati önem taşıdığını biliyorlar. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar Ukrayna’ya direkt asker gönderme gerçekleşmedi. Lakin Ukrayna’ya askeri ve mühimmat yardımı yapıldı.

Zor bir dönemden geçiyoruz ve bu Kasım ayına kadar devam edecek” diyen Macaristan Başbakanı Orban, aynı zamanda Rusya’nın güvenliğine de önem veriyor. Bakalım bu ülkeler sıcak savaşın aktif oyuncuları olacak mı? Kritik eşikte ilerliyoruz.

NATO topraklarında Polonya, Slovakya ve Romanya’da üç büyük askeri üs inşa edilme konusunda anlaşmaya varılmış olması ciddi hazırlıkların yapıldığını gösteriyor. Yine de önümüzdeki sonbaharı veya 2025 yılının kışını görmek gerekiyor. Şimdilik İsrail terör devleti Gazze’ye yönelik başlatmış olduğu saldırılarda ateşkese yanaşmadığı gibi, 3 yıldır Ukrayna’ya saldıran ve çok sayıda insanın ölmesine ve mülteci durumuna düşmesine neden olan Rusya’nın da ateşkes gibi bir derdi yok. 

Sırbistan Devlet Başkanı Vuciç de “Temel ihtiyaç maddelerini stoklamaya başladık. Üç, dört ay içinde kaçınılmaz, durdurulamaz bir savaşa sürükleniyoruz” derken, Rusya’nın yanında yer aldıklarını da böylece göstermiş oldu.

NATO, kendisine üye ülkeleri savaşa sürüklemekten vazgeçmelidir.

Trump yeniden ABD başkanı olursa ne olur? 2024 ABD başkanlık seçimleri için yeniden kolları sıvayan Trump, dengeleri değiştirir mi? Kendi ülkesindeki en büyük çaplı sınır dışı operasyonunu başlatır ve göçmenlerin ardından sıra Çin›in ekonomisini ve Ukrayna savaşına gelir. 5 Kasım›da yapılacak olan seçimleri kazanmak için Trump’ın sunduğu vaatler arasında Ukrayna’daki savaşı bitirme vaadi de yer alıyor. ABD askerlerini Almanya’dan çekeceğini de vaad eden Trump, bir konuşmasında, “görevde olsaydım ne İsrail’e saldırı ne de Ukrayna’da savaş olurdu” dedi. Trump, reel politik gereği Netanyahu’nun hata yaptığını söylese de, Filistin lehine bir adım atmaz. Bekleyip görelim, 2025 yılı nelere gebe olacak..  

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdullah-sanlidag/ucuncu-dunya-savasinin-ayak-sesleri-45832.html