Abdullah Şanlıdağ 

İletişim: [email protected]

“İran’ın vekil güçlerine ağır bir darbe indirdik” diyen Siyonist Netanyahu, direkt ismini zikretmese de üstü kapalı olarak, Hamas lideri Haniye’yi kendilerinin öldürdüğünü itiraf etmiştir. Netanyahu ayrıca, “İsrail kendisine saldırganlık gerçekleştirenlere ağır bir bedel ödetecektir. Her türlü tehdide, her türlü senaryoya karşı hazırlıklıyız. İsrail›e dokunan herkesin kanı dökülür” diyerek, ABD meclisinden aldığı güçle, böylesine rahat bir şekilde tüm dünyayı tehdit edebiliyor.

Üçüncü Dünya Savaşı çoktan başladı bile. Rusya-Ukrayna, Siyonist İsrail-Filistin savaşı ile üçüncü dünya savaşının ateşi harlandı. Hamas lideri Heniye’nin şehadeti ile bu savaş iyice kızışacaktır. Uzun yıllar istihbaratın başında duran ve sonrasında Dışişleri Bakanı olan Hakan Fidan, 24 Haziran’da “Üçüncü Dünya Savaşı riski vardır” ve “dünya bu senaryoyu ve tehdidi ciddiye almalıdır” demişti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışmaların ve siyasi gerilimlerin, dünya barışını tehdit ettiğini belirterek, ‘Bu süreçte, uluslararası toplumun daha dikkatli ve sorumlu hareket etmesi gerekmektedir’ cümlesini sarf etti. 

Sıradan vatandaşı anlarız, entelektüel kesimde bile hâlâ “acaba savaş çıkar mı?” şeklinde ihtiyatlı yaklaşım var. Aylardır devam eden İsrail’e gaz yasağı var ve ondan önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşları üçüncü dünya savaşı değil de nedir. 

Her iki cephede de on binlerce insan öldü. Şimdi başta Amerika olmak üzere Siyonist İsrail, bu savaşın çeperini genişleterek Türkiye’yi de içine dahil etmek istiyorlar. 

Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırısı ve İsrail’in akıl almaz soykırım boyutlarına varan misillemesi, şimdi de İsmail Haniye’nin şehadeti, Üçüncü Dünya Savaşı’nın başladığı en büyük göstergesidir. Şimdilik bütün Büyük Devletleri içine alan ve yeryüzünün geniş alanlarını kaplayan bir savaş değil ama oraya doğru götürülmek isteniyor. Hiçbir savaş ansızın insanların kapısını çalmaz; yavaş yavaş, alıştırarak gelir. 

Çoğunluğu çocuk ve kadın 40 bin Filistinliyi öldüren, yüz binlercesini topraklarından süren Siyonist Netanyahu, Amerikan kongre üyeleri tarafından ayakta alkışlandı. Bunun anlamı şudur: “Sen dilediğini yap, biz arkandayız.” Nitekim hemen arkasından Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran’da öldürüldüğü haberini duyduk.

Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand’ın Saraybosna’da, Gavrilo Princip isimli bir Sırp tarafından öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı›nın sebebi olarak zikredilir. Avusturya-Macaristan devleti, arkasına Fransa, Rusya ve İngiltere’yi de alarak, 1914 yılında Almanların da destek verdiği Sırbistan’a savaş açar. Savaşın bilançosu 17 milyon insanın ölümüyle sonuçlanır. 75 milyona yakın insan da İkinci Dünya Savaşı’nda öldürülür.

HANİYE’NİN SEHADETİ ÜÇÜNCÜ 

DÜNYA SAVAŞINI TETİKLER Mİ?

Yazımın başında 3. Dünya Savaşı’nın çoktan başladığını yazdım. Haniye’nin şehadeti Ortadoğu’daki savaşın çeperini daha da genişleterek büyük devletleri de içine katabilir. Hamas siyasi büro şefi İsmail Haniye, neden başka yerde değil de İran›da öldürüldü? Bu konunun üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Haniye’nin İran’da şehit edilmesi, hem İran’a hem de İslam dünyasına büyük mesajlar veriyor. Öncelikle şunu ifade edeyim ki ikinci dünya savaşı sonrası kurulan hiçbir paktın (NATO, BM, ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ) bir yaptırım gücünün olduğuna inanmıyorum. Her uluslararası kuruluşu veto etme hakkı bulunan ABD şeytanı ve Siyonist İsrail’in, Hamas siyasi büro şefi Haniye’nin şehadetinde parmağı vardır. Daha birkaç ay önce İran’ın Şam’daki başkonsolosluğuna İsrail tarafından gönderilen bir bombayla, sekizi İslam devrim muhafızları (İDM) komutanı olan 16 İranlı hayatını kaybetmişti. Hizbullah komutanlarından Fuad Şükr, Beyrut’un güneyinde, drone’la yapılan bir saldırıyla öldürüldü.

HEDEFTE TÜRKİYE VAR

Çok açık bir şekilde ve altını çizerek yazıyorum, uzun vadede hedefte Türkiye›nin de olduğu bir savaşa doğru sürükleniyoruz. İsrail terör devleti, bu savaşı daha geniş bir coğrafyaya yaymak istiyor. Lübnan, İran ve Türkiye›nin de içinde olduğu geniş bir coğrafyaya yayılması planlanan savaş, adım adım ilerliyor. Bu savaşta İsrail yalnız değil. Netanyahu ile birlikte koalisyon savaşı yürütenler ile ABD içerisindeki lobilere dikkat etmek gerekiyor. Hiçbir ülke, savaşı kolay kolay istemez. Lakin gelip kapıyı da çalarsa, yapacak bir şey yoktur.

İsrail-Gazze Savaşı›nın ilk günlerinde Türkiye, birleştirici diplomasi dilini tercih etmiş, olaylara ihtiyatla yaklaşmıştı. Şimdi “Karabağ’a, Libya’ya nasıl girdiysek İsrail’e de aynı şekilde gireriz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan kamuoyunun yüreğine su serpebilme adına mı böyle söylüyor, yoksa gerçekten İsrail’e girecek miyiz?

Filistin davası, nice şehitler vererek ilerliyor. İsmail Haniye ne ilk ve ne de sondur. Davalar liderler ile kaim değildir. Liderler ölse bile davalar ölmez. Ahmet Yasin’leri, Rantisi ve Haniye’leri öldürmekle Filistin davasını bitireceğini zanneden İsrail, pek yakında nasıl bir inkılapla devrileceğini görecektir.

kaynak https://www.yeniakit.com.tr/